Çoğunluk

“Yeni Sinemacılık” klişe filmler dışına çıkıp, işlenmemiş konuları sinemaya aktarmak amacıyla kurulmuş.
Çoğunluk “Yeni Sinemacılık”ın bu ilkesine çok uygun bir film

 

Serdar Akar, Önder Çakar ve Sevil Demirci isimli girişimciler 1990’larda “Yeni Sinemacılık” adlı bir film şirketi kurmuşlardı.
Seren Yüce gibi bağımsız sinemaya ilgi duyan yönetmenler daha sonra bu gruba katıldılar. Fatih Akın, Erkan Can gibi sanatçılar ise manevi desteklerini hala sürdürüyorlar.
Yeni Sinemacılık, kilişe filmler dışına çıkıp işlenmemiş konuları sinemaya aktarmayı hedeflemekte. Zaman içerisinde oldukça başarılı başyapıtlar üretildi. “Laleli’de Bir Azize”, “Gemide”,  “Maruf”, “Takva”, “Dar Alanda Kısa Paslaşmalar” ve son olarakta “Çoğunluk” filmi yapıldı.


“Çoğunluk” filmi Yeni Sinemacılar üyelerinden Seren Yüce tarafından yazıldı ve yönetildi. Seren Yüce alışılmışın dışında sade ve gerçekçi bir anlatımla bir başyapıt ortaya çıkardı. Bu film 2010 yılında Antalya Film Festivali Büyük Ödülünü “Gişe Memuru” filmiyle paylaştı.


Filmi bir kaç olayla özetlemek mümkün:
• Baba eve gelir gündelikçi kadına bir nedenle kızar, oğlu Mertkan kadına koridorda sebepsiz yere bir tekme atar.
• Oğul Mertkan taksiyle eve gelir, parası çıkışmadığı için taksi parasını ödeyememektedir. Taksici parayı alamadığı için Mertkan’ı azarlar. Baba parayı getirir ve taksiciyi en kaba şekilde tartaklar. Taksici birşey yapmadan oradan uzaklaşır.
• İçkili Mertkan trafik kazası yaparak başka bir taksiye hasar verir. Taksici zararı giderebilmeleri için ofise geldiğinde yine babası tarafından dövülür. Şöför de çaresizce ofisi terkeder.
• Mertkan bir kürt kızına aşık olmuştur. Kürt ve yoksul olduğu için babası ilişki kurmasına karşı çıkmıştır. Mertkan kız arkadaşı uğruna hiç mücadele etmemiş ve kızdan ayrılmıştır.


Filmin konusu, başından sonuna kadar acımasız baskıcı bir babanın zayıf karakterli oğlunu ezmesi, oğlunun da bu ezmelere karşılık veremeyerek sessiz kalması gibi görünse de durum farklıdır.


Finale doğru, Mertkan babasının faşist karakterini benimsemiş ve kendi faşizmini uygulamaya başlamıştır. Babası sahip olduğu bir inşaatın başına, adam olsun, sorumluluk alsın diye gönderdiği Mertkan, “Burada patron benim!” diyerek inşaattaki işçilere sebepsiz yere kızmaya başlamış ve daha sonra işçilerin tavrından korkarak babasından silah istemiştir.


Film alışılmışın dışında çok sade ve çok iyi bir finalle bitmektedir.


Yeni Sinemacılar’ın “Gemide”, “Laleli’de Bir Azize” ve “Takva” filmlerini izledim. Bağımsız sinema meraklılarının mutlaka izlemeleri gereken filmler. Hepsi ayrı ayrı birer başyapıt.


Seren Yüce’nin “Çoğunluk” filmide gerçek bir başyapıt. Sessiz ve sade bir biçimde babasının gülümseyen yüz ifadesi ile biten finalden sonra ancak ağlayarak kendime gelebildim.

 

Yazı: Coşar Çopuroğlu




Sayı 3 ( Temmuz - Ağustos 2011 )

Bu yazı 5653 defa okundu.