Biutiful



 BIUTIFUL is BEAUTIFUL

 

Sinemaya eğlence için gidiyorsanız bu filmi izlemeyin; çünkü Biutiful, vakit geçirmeniz için çevrilmiş bir melodram değil, “bir sanat filmi”.

 

Meksikalı yönetmen Alejandro Gonzales Inarritu'nun çevirdiği bir İspanyol filmi. Inarritu’nun “Paramparça Aşklar ve Köpekler, 21 Gram, Babil” filmlerini beğendiyseniz bu filmi de mutlaka izlemelisiniz.

 

 

Inarritu’nun tüm filmlerini izledim, bu filmi de önyargısız seyrettim. Yaklaşık 2,5 saat sürmesine rağmen zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Bağımsız bir usta sinema yönetmeninin yeni filmi çok iyi anlatılmış; abartı yok, fazla hareket yok. Bu nedenle sert bir trajedi gerçek yaşantının, gerçek hayatın bir parçası oluyor. Senaryo güçlü, insanlar üzerinde etki bırakıyor.

 

Film Barcelona’da geçiyor. Filmdeki sıkıntı fondaki Barcelona’ya da yansımış. İşin sanat yönü de zaten burada. Dağa çıkmak gibi bir şey…

 

Kanserden ölmek üzere olduğunu öğrenen bir adam, biri kız ve biri erkek olan 2 çocuğuna elinde hiçbir şey olmamasına rağmen olumlu bir şeyler bırakmak istemektedir. Ayrılmış olduğu uyuşturucu bağımlısı karısını, çocukları için tekrar hayatına sokmak istese de gönlü razı olmaz.

 

Afrikalı ve Çinli göçmenler için ağabeyi ile yaptığı kanun dışı işlerin getirdiği zorluklar, yaşanan olumsuz olaylar, bu olaylar karşısında çektiği vicdan azabı, yapmak isteyip de yapamadıkları… Her şeyin ters gitmesi ve son nefesine kadar bir şeyler yapmak için çabalaması… Ve tüm bunlar için ironik bir isim “Biutiful”.

 

 

Filmin -çok iyi- oyuncusu “No Country for Old Men” filmiyle Oscar Ödülü alan Javier Bardem, bu filmle de Cannes’da en iyi erkek oyuncu ödülünü aldı. Film, yabancı film dalında da Oscar adayı idi; ama Oscar alamadı.




Sayı 3 ( Temmuz - Ağustos 2011 )

Bu yazı 4884 defa okundu.