Onları dinlerken kendimi İstanbul’da zannediyorum; PANDORA

Pandora-1'Uzun seneler boyunca Adana’da müzik hayatlarına ayrı ayrı devam etmiş 5 genç, teker teker bir araya gelerek Pandora ismini verdikleri müzik grubunu kurarlar.'

 

Pandora
Solist: Betül Köse Haydın
Gitar: Özer Dölekoğlu
Gitar/Synth: Ömer Çığşar
Bass: Baybars Konuralp
Davul: Hakan Haydın

 

Adana’nın en güzel mekânlarından birindeyim. Sahnede çok güzel bir kız var. Seyircileri sadece güzelliği ile değil sesi ile de büyülemiş durumda. Grubun gitaristi sahneye çok hakim, baterist ise arkada çıldırmış şekilde sanatını icra ediyor. Beyoğlu’ndaki o müthiş barlardan ya da o ünlü grupların verdiği harika performanslardan hiçbir farkları yok. Ben ise kendimi İstanbul’da kaliteli bir müzik dinlerken olduğu gibi hissediyorum.
Daha önceleri Özer’i tanıyan biri olarak neden dinlemeye gelmedim diye de hayıflanmadım değil. Gürültü partırdıdan uzak yaşamaya çalışan ben bile bu güzel ortamdan etkileniyorsam, gençler neler hissediyordur diye düşündüm ve ünü Adana’yı da aşan bu grubu sizlere tanıtmak istedim.
Uzun seneler boyunca Adana’da müzik hayatlarına ayrı ayrı devam etmiş 5 genç, teker teker bir araya gelerek Pandora ismini verdikleri müzik grubunu kurarlar. Amaçları; sadece eğlenceye odaklanmış, capcanlı ve heyecanlı bir sahne performansı sunarak, eski ve yeni şarkıları kendilerine ait, karakteristik bir şekilde yeniden yorumlamak. Tüm performans boyunca, devamlı seyirci ile iletişim halinde, sahnede eğlendikçe daha da eğlendiren Pandora’nın müzik türüne “sert pop” diyebiliriz. Her türden eski-yeni Türkçe ve yabancı şarkıları bol bol enerji ile yükleyip, hiç durmayan bir performansla sahneden insanlara sunuyorlar.


Altınşehir Adana: Adana’da müzisyen olmanın artı ve eksileri sizler için neler oldu?
Pandora: Adana bizim hepimizin büyüdüğü memleket. Burada yaşayıp, havasını solumak, insanını tanımak elbette yaptığımız müziğe yansıdı. Bir başka coğrafyada eminiz ki çok daha değişik şeyler yapıyor olurduk. Bir canlı performans grubunu işinde en iyi yapan şey düzenli sahne almaktır. Başlangıcından bu yana haftada 3-4 kez olmak suretiyle binin üzerinde sahne performansı yapmak da bizim Adana’daki şansımız oldu. Elbette zorlukları var burada olmanın. Türkiye için, birçok şeyin olduğu gibi müziğin de kalbi İstanbul’da atıyor. Daha geniş kitlelere ulaşmanın da... Ama şu bir gerçek ki bizlerin bir araya gelmesi ve yaşadığımız şehirin haleti ruhiyesi Pandora’nın yorumladığı şarkılara yansıdı. Ve bundan çok memnunuz.

 

“İzleyici ile göz teması; enerjinin, geri dönmesini sağlıyor.”

 

A.A.: Peki neler yaptınız, size göre neler başardınız?
Pandora: Her işte olduğu gibi işini severek yapmak bizim işimizde de baş kural. Yaptığımız; İngilizce’de “cover band” diye tabir edilen “bilinen eski-yeni şarkıları yeniden yorumlayan müzik grubu” şeklinde çevirebileceğimiz bir iş. Dünyanın her yerinde yapılan ve insanları sevdikleri müzikleri canlı canlı dinleme şansı veren bir iş. Biz grup olarak hep “Bu şarkıyı Pandora nasıl çalar?” sorusuna yoğunlaştık. Şarkıları orijinalden uzaklaştırmak aslında riskli. Çünkü sevenleri orijinal haliyle dinlemek istiyor. Ama biz hep farklı yorumlamak amacında olduk. Hatta olmadık şarkıları birbirine bağlamak hep hoşumuza gitmiştir. Bu şekilde oluşturulan bir repertuarla insanların müziğimizi sevmesi bizim için bir başarı. Adana dışında da, internet yoluyla yorumladığımız şarkılarımızın binlerce insan tarafından dinleniyor ve izleniyor olması bize gurur veriyor. Ayrıca Moğollar ve Bulutsuzluk Özlemi gibi duayen müzik gruplarının, Gripin gibi başarılı bir grubun konserlerinde yer almamız da ayrı bir gurur kaynağı.

A.A.: Dinleyenlerinizle aranızda nasıl bir bağ var?
Pandora: Öncelikle bu karşlıklı bir bağ. Sahnede yapılan performans; eğlendirdiğiniz insanlarla göz teması kurmak, onlara yolladığımız enerjinin geri dönüşünü anında görmek demek. Biz grup olarak her zaman günün stresinden uzaklaşmak ve eğlenmek için evinden çıkan insanlara gereken pozitif enerjiyi ve mutluluğu vermeyi görev edindik. Ve bunun yolunun sahnede bizim eğlenmemizden geçtiğini anladık. Bu tiyatral bir eğlence değil. Gerçekten ürettiğimiz müzikle eğleniyoruz ve karşıdan aynı tepkiyi görünce bütün performans boyunca bunu sürdürüyoruz. Karşınızdaki kitlenin damarını tutmak ve nelere tepki verdiklerini iyi tartmak gerekli. Bu yüzden her hafta aynı sahnede değişik bir performans çıkmakta.

 

Bar programları dışında; konser, üniversite şenlikleri, festival türü etkinliklerde yer alarak Adana dışında da daha fazla dinleyici kitlesine ulaşıyor.

 

A.A.: Adana’da diğer müzisyenlerin birbirleri ile ilişkileri nasıldır?
Pandora: Bizim yaptığımız türü baz alırsak güzel bir bağ var diyebiliriz. Birbirimize olabildiğince destek vermekteyiz. Pandora’da grup elemanları askerlik görevini yaparken diğer müzisyen arkadaşlarımız bize destek olarak grubun devamlılığını sağlamıştır. Birlikte sahne aldığımız gruplarla da mutlaka karşılıklı güzel bir iletişim kurarak aslolan işin sorunsuzca devam etmesini sağlamak amacındayız. Adana canlı müzik piyasası bizlerin hitap ettiği kitle itibariyle çok büyük değil. O yüzden müzisyeninden mekânına birbirimize bağımlıyız.

A.A.: Peki kısa ve uzun vadeli gelecekte ne tür planlarınız var?
Pandora: Kısa vadede formülünü bulduğumuz şeyi devam ettirerek geliştirmek istiyoruz. Yaptığımız işe nasıl katma değer verebiliriz diye sürekli üzerinde tartışıyoruz. Her cover grubuna sorulan sorudur: “Beste olacak mı?” ve hep cevabı “Evet”tir. Biz de elbette kendi bestelerimizle sahne almak istiyoruz. Ayrıca üretilen eserleri test etmek ve geliştirmek için en iyi ortama; yani, sahneye sahibiz. Amacımız; Adana ve özellikle diğer illerde daha fazla konser yapmak ve daha geniş kitlelere ulaşmak.

 

Pandora, yaptıkları işi daha geniş kitlelere duyurmak amacıyla 2012 Mart ayında Sevda isimli cover şarkıya klip çekti. Klip, internet sosyal medya kanalları ile yayılarak 50binden fazla kişi tarafından izlendi ve beğeniyle karşılandı.




Sayı 11 (Kasım - Aralık 2012)

Bu yazı 7600 defa okundu.