Akdeniz Akşamları şarkısı, Adanalı bir sanatçı olan Serhan Kelleözü’ne aittir. 90’lı yılların ünlü pop grubu olan “Grup Merdiven”in kurucularından, şarkılarının çoğunun bestecisi ve söz yazarı olan Serhan Kelleözü’nün sözü ve bestesi kendisine ait yaklaşık 700 adet şarkısı bulunmaktadır. Sanatçının, İbrahim Tatlıses, Haluk Levent gibi birçok ünlü tarafından söylenen, en çok bilinen şarkısı “Akdeniz Akşamları” dır. Şarkının hikayesini sahibinden dinleyelim;

“Akdeniz Akşamları

Bir Başka Oluyor; Hele Bir de

Aylardan Temmuz ise Bambaşka…”

Türkiye’nin hem havası hem de insanı en sıcak şehirlerinden biri olan Adana’da büyümüş, yetişmiş biri için , soğuk bir memlekette yaz ayı geçirmenin büyük bir ceza olduğunu düşünüyorum. Yıl 1981, Erzurum’da askerlik yapıyorum. Günlerden 4 Temmuz, akşamüstü buz gibi bir havada nöbetteyim… Karşı dağlar kar içerisinde, hava buz kesmiş, içim titredi… Bir temmuz ayı, hava soğuk, uçsuz bucaksız dağlara, bembeyaz karlarla örtülü tepelere baktıkça Adana’ya, memleketime duyduğum hasret artıyor… Bir deniz özlemi basıyor içimi… Yaz sıcağını, ılık ılık esen rüzgarı, dalgaların kıyıya vurmasını hayal ediyorum… O uçsuz bucaksız dağların arasında olduğumu unutup, bir an kendimi bir yaz akşamında, Çukurova ‘da buluyorum. Denizin sesi kulaklarımda, çocukluğumdan beri aşık olduğum Kızkalesi, dünyanın en güzel kumsalı, sanki karşımda…

Bu Şarkı Akdeniz Sahillerinde Büyüyen İnsanların Destanıdır

İyot kokusu burnumda, memleket hasreti basıyor içimi, benim temmuz akşamlarım böyle olmazdı diyorum ve birden dudaklarımdan sözler ve melodi dökülüyor…

“Akdeniz akşamları bir başka oluyor;

Hele bir de aylardan

temmuz ise bambaşka…

Sahilde insanlar kol kola sımsıcak;

Coşmamak elde mi böyle bir akşamda…

İşte ben böyle bir akşamda

aşık oldum…”

“Her Şarkının Bir Misyonu Var,

O Duygu Tamamlanmadan

Şarkının Misyonu Bitmeyecek.”

Adana, Mersin, İzmir, Kuşadası Türkiye’nin birçok sahilinde dolaşırım. Yaz akşamlarında, sahilde, üç beş genç toplanır, kazara ellerinde de gitar varsa, başlarlar “Akdeniiiiizzz akşamlarııııı” şeklinde şarkı söylemeye… O sırada, yanlarından kısa pantolonlu, ayağında terlik, elinde sigarası, sırtında bazen gitarı, bazen balık oltası ile bir ihtiyar geçer… İşte o ihtiyar için toplanan gençlerin Erzurum dağlarında memleket hasreti ile yazdığı şarkıyı söylüyorlar olması sanki bir büyü gibidir… Şarkıyı kimin yazdığı, yazanın bile umurunda olmamalı, şarkı yazıldıktan sonra paylaşanındır, sahiplenenindir. Her şarkının bir misyonu var, o duygu tamamlanmadan şarkının misyonu bitmeyecek…

“Çukurova’da Yaşayan İnsanlar Bir Destanın Parçasıdır… ”

Hiç Okyanusa Aşık Oldunuz mu?

Serhan Kelleözü kendisini “şarkı yazarı” olarak tanımlıyor. Yaşamda olan ve olması gereken güzellikleri, insana dair daha iyi ve daha güzeli anlatmayı seviyor şarkılarında. Okyanusa hiç aşık oldunuz mu? Bir yudum, bir yudum içersiniz, okyanus eksilmez, okyanus sonsuzdur, ulaşılmazdır. Sanatla uğraşmak da böyledir, içtikçe içesin gelir sanatı ama susuzluğunuz dinmez. Bir şeyler üretme isteği, var olanla yetinmemektir. “Bereketli topraklarda” yetişen, nisan ayında turunç, baharda yasemin kokuları ile yaşayan, Çukurova’nın sıcağı ile kavrulan, severse sonuna kadar, Allah’ına kadar seven, en büyük aşkların yaşandığı Akdeniz sahillerinde büyüyen insanlar bir destanın parçasıdır. İşte, Çukurova insanını, aşklarını, dostluklarını, genlerimize işleyen Akdenizli olmayı, bir müzik eseri ile anlatmak istedim, üzerinde yaklaşık 24 yıl çalıştığım, önümüzdeki zamanlarda yayınlamayı planladığım 2,5 saatlik eserimi Akdeniz-Çukurova destanını şehrime, insanıma hediye ediyorum.