Beş Yıl içinde İstanbul ile Yarışan Bir Adana Düşlüyorum - Adana Valisi Hüseyin Avni Coş
En az Üç Üniversite, Üç Tıp Fakültesi,
100 bin Yüksekokul Öğrencisi
Takdir edersiniz ki; Valilik makamı bir kentin en önemli dinamiğidir. Her ne kadar görevlerini devletin belirlediği politikalar içerisinde yapsalar da, her yiğidin kendine has yoğurt yeme biçimi nedeniyle valiler kişilikleri ile dinamiklere kendilerine özgün ivmeler de kazandırabilirler. Adanalıların bu konudaki görüşleri açık olmalı ki onlar her gelen yeni valiyi hemen kendilerinden saymaya başlar, yakın ilişki kurmak isterler. Bunun için de tanımaya çalışırlar. Biz de bu gerçekten yola çıkarak yeni Valimiz Hüseyin Avni Coş’un Adana ile ilgili görüşlerini öğrenmeye çalıştık.
Sayın Vali dergimizi tanıyor olmalıydı ki röportajın sınırlarını da belirledi:
“Aslında konuşulacak çok şey var. Ama siz kültür ve sanat dergisi olduğunuz için daha çok o alanda sohbet edelim.”
Bir taraftan meyvelerimizi yiyip, kahvelerimizi içerken; Adana, sanat ve kültür ile ilgili sohbetimiz devam etti…
Altınşehir Adana: Daha önce Adana’yı görmüş müydünüz? Geldiğinizde hayal ettiğiniz Adana’yı buldunuz mu?
Adana Valisi Hüseyin Avni Coş: Sadece içinden geçmiştim ama sosyo ekonomik açıdan tanıyordum. Doğrusunu isterseniz kafamızdaki Adana ile gördüğümüz arasında bir fark olmadığını düşünüyorum. Böyle bir potansiyeli hep birlikte üretime dönüştürebiliriz.
A.A: Bahsettiğiniz bu potansiyel nedir? Adana’da olup da başka şehirlerde olmayan nedir?
H.A.C: Adana kültür ve sanat yönünden mümbit verimli bir coğrafya. Pek çok aydın ve kültür adamı yetiştirmiş. Bugün de bu çalışmalar devam ediyor. Adana’da sadece sanayi veya tarımda değil, kültür ve sanat alanında da bölgesel bir merkez olma potansiyeli gördüm. Ama bu üretimin yeteri kadar çalışmaya dönüştüğünü söylememiz mümkün değil. Daha çok iş birliği yapılması, amatör bir ruhla çalışan kültür ve sanat aşıkları için bir ortam oluşturulması önemli. Yetenek ve hüner iltifatla yani takdirle beslenir; bu olmazsa marifetler hünerler körelir, kaybolur. Toplumsal duyarlılığı arttırarak, kültür ve sanat alanında atılım yapabiliriz.
Resim, fotoğraf, musiki, edebiyat, şiir veya tiyatroya kadar pek çok alanlarda çalışması, ilgisi, marifeti olan arkadaşlarımız var. Bunları biraraya toplayıp, tartışarak, dayanışarak seslerini duyurmalarını sağlayabiliriz.
Şu anda bizde sanat deyince gençler genellikle mankenleri ve magazin dünyasını aklına getiriyor.
Halbuki bunların dışında pek çok sanat alanı var. Sizin gibi farklı alanları topluma kabul ettirecek ortak çalışmaya dönüştürebilecek yayınların öneminin büyük olduğunu düşünüyorum.
A.A: Adana’da yıllardan beri kültür merkezi veya vadisi eksikliği var. En son sayımızda da bu ana konuydu. Bu konuda görüşünüzü alabilir miyiz?
H.A.C: Her sanat alanının kendilerine özel mekanlarda faaliyet göstermesi önemlidir. Ancak diğer taraftan ise sanatçı ruhuna sahip olan kişiler sanatlarını ortaya koymak için hiç bir engeli tanımamalı. Sanat tarihi imkansızlıkları aşarak çok güzel işler başarmış sanatçılarla dolu. Tesislerin olması sanat üretmek için tek başına yeterli değildir. Daha önceki çalıştığım yerlerde kültür merkezleri açtık, önemli projelerdi ama oraları çoğu zaman yeterince değerlendiremedik. 365 günde 10-15 gün kullanıldı. O zaman ısıtmaya, soğutmaya, aydınlatmaya harcanan paraya yazık oluyor.
Adana’nın ise büyük bir kültür merkezine ihtiyacı var. Bu konuda değişik kurumlar kendilerince arayış içindeler, bakanlık da aynı şekilde. Şu anda Yüreğir’de inşaat halinde olan kültür merkezi küçük ve yetersiz. Orası 2012’ de tamamlanacak ama bu haliyle verimli değil. Üniversitenin kongre merkezi de yakında açılacak.
Adana’nın Büyük Bir Kültür Merkezine İhtiyacı Var
Aslına bakarsanız bugüne kadar değişik kurumlar Adana’da kültür alanları için 50 trilyonun üzerinde para harcamışlar. Ancak merkezi büyük bir proje düşünülmediği için herkes kendi çok amaçlı merkezini oluşturma gayretine girmiş. Halbuki Adana’da birkaç bin kişiyi barındırabilecek, ulusal çapta etkinlik yapılabilecek alanlara ihtiyaç var.
Adana’da Uluslararası
Etkinlikler Yapılmalı
Adana’da sadece yerel kültür ve sanat olaylarının gerçekleştirilmesinin değil, Türkiye’nin birçok uluslararası etkinliğinin de gerçekleşmesini önemsiyoruz. Kültür ve Sanat Şehri Adana hedefiyle, dünyanın değerlerini Adana’da misafir edebilirsek kentimize olan görevimizi başarmış oluruz. Kültür ve sanatı bir ilin sınırlarına hapsetmek doğru olmaz. Kültür merkezi isteğinizi yerinde buluyorum bu konuda beraber çalışacağız.
A.A: Adana yaşanılabilir 55. kent ilan edildi bu konuda ne düşünüyorsunuz?
H.A.C: Maalesef gerçekle bağdaşmayan bir durum. Bilgisayara verileri eksik girip, oradan çıkan sonuca bakarak Adana 55. derseniz doğru olmaz. 55 sayısında fazladan bir 5 var bence. Örneğin doktor başına düşen nüfus sayısı önemli göstergelerden birisi. Veriler yüklenirken sadece Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı doktorlar yazılmış, özel hastaneler girilmemiş. Böylece doktor sayımız yarıya düşüvermiş. Sadece bu bilgi bile bizi 10 puan geriye itiyor.
Ayrıca değerlendirme kriterlerinin de yanlış olduğunu düşünüyorum. Örneğin biz Türkiye’deki tek uluslaraarası tiyatro festivali ve yine Türkiye’nin en önemli 2 sinema festivalinden birini yapıyoruz.Bunlar kriterler içinde değil. İklim de gözönüne alınmıyor, karla kaplı ya da güneşli olması önemli özelliklerden. Kars’la, Adanayı mukayese edebilir misiniz? Ama bunlar değerlendirmeye alınmıyor. Özetle avantajlarımız eksik, dezavantajlarımız da abartılarak yazılmış. Hedefimiz birinci sırada olmamızdır, bu yüzden el birliğiyle çalışmamız lazım.
Bilgisayarda veriler eksik girilince
5. Sıradaki Adana 55. Sıraya Düşmüş
Adana’nın Geleceği
Her Açıdan Parlak
Adana olarak biz mütevazi davranma çabasında ve değerlerimizi küçük gösterme yaklaşımı içinde olmuşuz. Sonunda akıl ve gerçek dışı bir tablo çıkmış. Özgüven sahibi de olmamız lazım, özgüven yüksek olursa değerlerimiz muhakkak artacaktır. Büyük Atatürk’ün bir sözü var; “Türk gençleri ecdadını tandıkça kendilerinde daha büyük işler yapabilme kabiliyetini bulacaktır.” diye. Kendimizi bilirsek o zaman ilerleyebiliriz. Aksi takdirde küçük göre göre küçülür gideriz.
A.A: Sizce 5 yıl sonra Adana
nasıl bir yer olacak?
H.A.C: Her alanda gelişimiş olacak. En az 3 üniversitesi olacak. Tabela üniversitesi olmadan olacak bu sayı üstelik. Bizim hedefimiz şu anda 42 bin civarında öğrenci sayısını 100 bine ulaştırmak. Biz her üniversiteyi gelişmiş sanayi bölgesi olarak görüyoruz. Umarım Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin dışında da Adana’ya yeni yeni üniversiteler, fakülteler kazandıracağız. Proje çalışması yapan kurumlar var. 5 sene sonra Adana’da 3 tıp fakültesi olacak.
A.A: Sanayi alanında nerede olacağız?
H.A.C: Adana’nın sanayi konusundaki önemi ulusal sınırlar dışına taşmış durumda. Balkanlar’dan Afrika’ya kadar pek çok ülkenin temsilcileri buralarda çalışma yapıyorlar. Yumurtalık İskenderun arası gelecekte tüm dünyada önem kazanacak. Ben sizin aracılığınızla Adana’nın her açıdan geleceğinin parlak olacağına inandığımı duyurmak istiyorum. Yatırımcı ruhu harekete geçirmeliyiz diyorum. Beraber iş yapabilme kültürünü arttırmalıyız.
A.A: Turizm için ne dersiniz?
H.A.C: Potansiyelimiz var. Tarsus’daki atak bize faydalıdır, turizmi, ticareti, sanayiyi bölgesel düşünmemiz lazım. İl ölçeğinde düşünürsek yanlış olur. Turizmde bölgesel bir destinasyon oluşturma çabamız olmalı. Tarsus, Mersin, Adana, Antakya bir bölge olarak sunulduğunda avantaj sağlanır. Yeni yapılan her tesis turizmde katkı sağlar. Çukurova’yı Mersin, Hatay ve Adana’nın oluşturduğu bir metropol olarak düşünmeliyiz.
Haluk Uygur
Diğer Yazıları
Tüm Yazıları