Sayın Yöneticilerimiz;

Adana’nın gelecekteki en önemli cazibe merkezi şüphesiz Taşköprü ve civarındaki nehir sahil bandı olacaktır.

Çünkü Taşköprü dünyanın hala kullanılan en eski köprüsü, bölge ise ismi ve yeri değişmemek koşuluyla dünyanın en eski şehrinin olduğu yerdir.

Eğer ki Adana’nın ekonomik geleceği içerisinde taşıdığı tarihi özellikleri de değerlendirmeyi düşünüyorsak, şüphesiz ki Taşköprü ve Tepebağ; düşünmemiz gereken olguların başında gelecektir.

Taşköprü’nün kentimizin ekonomik gücüne katılabilmesi için ise etrafının düzenlenip, başta kent insanlarının da vakit geçirebileceği bir yer haline getirilmesi gerekecektir. Düzenlemenin en temel unsurlarından biri ise; onun görünür hale getirilmesidir. Ayrıca etrafındaki alanlarda insanların eğlenip vakit geçirebileceği alanlar oluşturulması şarttır.

Yapılan araştırmaların gösterdiği şey bir kentin yerlisinin gitmediği bir yere turist asla gitmez. Gideceği yer dünyanın hala kullanılan en eski köprüsüyse bile bu gerçek değişmez.

Şimdi şöyle bir düşününüz lütfen;

Taşköprü ve etrafındaki Girne ve Regülatör köprüler arasında kalan nehir, çevresi ile birlikte, bir kültür vadisi olarak düzenlense; Dünyanın en büyük camilerinden biri Merkez Sabancı Camisi orada... Dünyanın eski yerleşim yerlerinden biri Tepebağ orada... Atatürk Müzesi, Sinema Müzesi, Tarihi Kız Lisesi (Kültür Merkezi) orada... Hilton Oteli, Bosnalı Oteli orada... Yüreğir Kültür Merkezi, Sabancı Kültür Sitesi orada... Adana’nın tarihi dokusunun yer aldığı Ulucami Mahallesi ise hemen yanıbaşında...

Dolayısıyla bu bölgede Seyhan Nehri bir çok şehrin sahip olmak isteyip de bulamadığı kültürel bir zenginliğe sahip.

Üstelik yine bir çok dünya şehrinin tersine, bu bölgede nehrin kenarı yeşil kalmış ve bakımlı... Sadece bir yer hariç! Taşköprü’nün güneyinde eski Devlet Hastanesi binasının da olduğu yer....

Devlet Hastanesi Binası Yıkılıyor

“Eski Devlet Hastanesi” tabirini özellikle kullandım. Çünkü günümüzde Taşköprü’nün ortaya çıkmasının önündeki en büyük engel olan bu bina Devlet Hastanesi’nin başka yere taşınması nedeniyle yıkılıyor. Böylece Adanamızın önüne çok önemli bir şans çıkmış oluyor. Yıkılan bu binadan boşalan alan nehrin yeşil alanına katılırsa eğer; Yüreğir bölgemiz de nehir, Taşköprü ve burada oluşması mümkün görünen kültür vadisiyle kucaklaşacak.

Yoksa dedikoduları yapıldığı gibi, yıkılan hastanenin yerine yeniden bir hastane yapılırsa Yüreğirli’ye bir kez daha haksızlık edilip, dünyanın turistik açıdan en güzel yerlerinden biri ile olan irtibatı kesilecek. Ayrıca bir kültür vadisindeki hastane olarak yapılan bina da dünyaca tersten meşhur olacak.

Adanalıyı Öldüren Hastane

Zannederim Adana Devlet Hastanesi’nin kaderi bu!

Hastane 1896 yılında ilk kurulduğunda da yapıldığı yerin yanlış olduğu , nehir kenarına hastane yapılmasının bilimsel olmadığı tartışılmış ve Kolera Müfettişi Dr. Şerafettin Mağmumi’yi dinlemedikleri için binlerce Adanalı koleradan ölmüştü.

Şimdi ise aynı yere yine hastane yapılırsa Adanalılar değil, Adana’nın geleceği ölecek.

Bu yüzden biz Altınşehir Adana olarak, hazır hastane yıkılmışken ondan boşalan alanın gelecekte oluşacak kültür vadisine katılabilmesi için yeşil alana katılmasını önermekteyiz. Adanalı hemşerilerimizden de bu konuda destek bekliyoruz.

Bu arada elbet eğer yeni bir hastane kurulması şart ise yeri orası mı olmalı sorusuna da cevap vermeliyiz!

Yeni Hastane Nereye Kurulabilir?

Bölge halkı yörelerinde çabuk ulaşabildikleri bir hastane olmadığından şikayet edebilirler. Ancak bilmekteyiz ki Adana’nın en önemli hastaneleri (Balcalı, Başkent Yüreğir, Başkent Kışla, Numune) ve kurulma aşamasındaki şehir hastaneleri kuzey Yüreğir’de... Dolayısıyla Taşköprü civarındaki vatandaşların bir hastaneye ulaşma sorunları yok. Ancak Karataş, Tuzla, Havutlu gibi daha güneyde olan yerleşim yerlerinin böyle bir ihtiyacı olabilir. Ancak onlara yapılacak hastanenin de kent trafiğine girmeden ulaşabildikleri bir yerde olması doğrudur.

Şanslıyız ki; Adana’nın bu yazdıklarımıza uygun böyle bir yeri de bulunmaktadır. Havutlu’da Pepsi Kola Fabrikası’nın karşısında Sağlık Bakanlığı’na ait geniş bir arazi bulunmaktadır. Eğer ihtiyaç var ve güney Yüreğir’e bir hastane

yapılacaksa, kentimizin gelecekte turistik olacak bir yerine değil, Güney Yüreğir’de yaşayan herkesin kolayca ulaşabileceği Havutlu’ya yapılması uygun olacaktır..

Sürç-ü Lisan ettik af ola .... Umarız Dr. Mağmumi gibi biz de “demedik mi?” demeyiz!