Bisiklet Pedalı
Yaşar Kemal daha 14 yaşındayken Adana’da Arif Dino ve Abidin Dino ‘yu tanıdı. Onlar Yaşar Kemal’in bir sanatçı olarak yetişmesine önemli katkı sağladılar. Yaşar Kemal’i İstanbul’a götüren ve Cumhuriyet’te iş bulan Dino’lardır. Doslukları ölüme kadar birbirini destekleyerek sürmüştür. Ben Yaşar Kemal ile yaptığım telefon konuşmalarımda Abidin ve Güzin Dino’nun adı geçince duygulandığını hissettim. Belki de gözleri doldu. Abidin Dino’nun diğer kadim dostu Nazım’dır. Nazım Bursa Cezaevi’nden tanıdığı Orhan Kemal’i de Abidin’e gönderir. Orhan Kemal, Orhan Kemal olmayı Nazım ve Abidin’den öğrenmiştir. Daha sonra İstanbul’a geldiğinde, onu destekleme sırası Yaşar Kemal’dedir. Çünkü ikisi Abidin nedeniyle Adana’da tanışmıştır.
Adana’dan gidip Yaşar Kemal vasıtasıyla çevre edinen kişilerden biri ise Yılmaz Güney... Ali Özgentürk ise Yılmaz Güney’in yetiştirdiği başka bir Adanalı. Yaşar Kemal de Ali Özgentür’ke tüm desteğini vermiş, bildiklerini onunla paylaşmıştır. Orhan Kemal de öyle. Ayrıca Yaşar Kemal Ali Özgentürk’ü Paris’e Abidin’in yanına göndermiş. Ali Özgentürk’ün ilk filmi Hazal’ın (ki ödüle doymayan bir filmdir) montajını Abidin Paris’te tanıdığı sanatçılardan para toplayarak yaptırmıştır. Cura çalan kalaycı Nesimi Çimen’de Adana suyunu içmiştir. Kadirli’den Yaşar Kemal’i tanır. Bir kalaycıdan bir cura virtiözü çıkmasını büyük paylarından biri Yaşar Kemal’dir. Ayrıca Abidin Dino… Abidin Nesimi’yi Yaşar Kemal’in göndermesiyle tanır.
Uluslararası ünü Abidin’in çabasıyla oluşur. Böylece Nesimi’nin oğlu Mazlum Çimen’i okula (konservatuar) Ali Özgentürk’ün yazdırmasının da tesadüf olmadığını görüyoruz. Bakın bu ağ burada kalmıyor. Halet Çambel’in kocası naif mimar, yazar, şair Nail Çakırhan da Abidin ve Nazım’ın arkadaşı. Halet Hanım baskılardan bıkıp, arkeolojik kazı yapmak için Anadolu’ya gitmeye karar verince Yaşar Kemal’in memleketi Karatepe’ye geliyor. Dünya tarihini Adana’dan değiştiriyor.
Adana Adanalılık Sanat ve karşılıksız kurulmuş arkadaşlığık dan oluşmuş bir ağ var yani... Ve bu ağ o çok bilinen “Adana’dan çok sanatçı çıkar” sözünün maddi temeli. Günümüzde bu ağ kaybolduğu için artık sanatçı çıkmıyor. Birileri bir şey yapmak isterse de sadece keçi sakal bırakarak entellektüel olduklarını zanneden kent yobazları hemen karşı işbirliğine geçiyorlar. Daha önce birbirine düşman olanlar bile başarılı karşısında birleşebiliyorlar. Adanalılar için anlatılan cehennem ve zebani fıkrası da burdan çıkıyor.Bu zebanilik sadece sanatta mı? Her alanda...
Artık Adana’da başarılı olmak korkulacak bir bir şey haline geldi. Buna dur demek lazım bence. Abidin - Arif Yaşar - Orhan - Ali Yılmaz - Nesimi - Nail - Halet örneği önümüzde dururken ben ve bir çok yiğit Adanalı kendimizde bu gücü buluyoruz. Bisikletin pedalını çevirmesek düşeceğimizi biliyoruz ve düşmemek için pedal çevirmeye devam edeceğiz.