ŞİİRİN SİNEMA İMTİHANI
Ali ErbilSayı 17 (Kasım - Aralık) 2013
Geçmiş yılların Türk sinemasında göze çarpan toplumcu gerçekçi yapı; gerek politik, gerek komedi, gerek aile ve dahi korku parodilerinde kendisine yer bulur. Avr…
(3591 kez okundu)
Sayı 17 (Kasım - Aralık) 2013
Geçmiş yılların Türk sinemasında göze çarpan toplumcu gerçekçi yapı; gerek politik, gerek komedi, gerek aile ve dahi korku parodilerinde kendisine yer bulur. Avr…
(3591 kez okundu)
Sayı 17 (Kasım - Aralık) 2013
Adana bir sinema şehri. Yılmaz Güney, Bilal İnci, Ali Özgentürk; Alsaray Sineması, Asri Sinema, Tan Sineması, yazlık sinemalar; Altın Koza Film Festivali ve bu cümleyi uzatabilecek daha birçok şey. Listeyi eksik bırakacak en önemli şey Adanalılar. Adana seyircisi, sinemayı hep sevmiş ve bu sevgisi y…
(4072 kez okundu)
Sayı 17 (Kasım - Aralık) 2013
Bir zamanlar Adana yeşilin dalga dalga yayıldığı daha duygusal insanların şehriydi. Erkek Lisesi’nin karayağız delikanlılarıyla Kız Lisesi’nin cesur yürek kızları, delikanlı …
(6239 kez okundu)
Sayı 17 (Kasım - Aralık) 2013
Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu Adana’da kurulmuş, içinde 300 den fazla sanatçı ve sanat ilgilisini barındıran, kültür ve sanat alanında kentimizin lobisini oluşturmaya &ccedi…
(4489 kez okundu)
Sayı 17 (Kasım - Aralık) 2013
Sır kapısı önündeyiz… Anahtarları ise önümüzde duruyor: İnsan, Kainat ve Vahy kitapları okunmak i&cc…
(4628 kez okundu)
Sayı 17 (Kasım - Aralık) 2013
Girne Kalesi’ni gezerken eski Lusinian muhariplerinin katıldığı bölümlerin birinde, dünyanın en eski batığının sergilendiğini görünce, siz de benim gibi etkileneceksiniz kanaatindeyim. Çünkü eski eserlerin sergileniş biçiminin, izleyenleri o yıllara taşıyan bir prodüksiyonla yapıldığı, ç…
(4422 kez okundu)
Sayı 17 (Kasım - Aralık) 2013
2005 yılının Aralık ayında Kıbrıs’tan önemli bir yazarı, Esat Faik Muhtaroğlu’nu Adana’da misafir etmiştik. Zannederim aynı yıldı... Bu kez Türkiye’nin önemli bir yazarı, Turgut Özakman misafirimiz oldu. …
(4319 kez okundu)
Sayı 17 (Kasım - Aralık) 2013
Tarihi kesin olarak belli değil ama, en azından Ortaçağın karanlık döneminden çok önce, Hygeia denilen bir kentte, Cosmo ve Damian isimli iki hekimin ilk organ naklini yaptıkları nakledilmektedir.. Günümüzde başta Ba…
(5186 kez okundu)
Sayı 17 (Kasım - Aralık) 2013
Hep kendi kendime “fotoğraf” hangi sanat dalına benzer diye sormuşumdur. Aslında bir sohbet ortamında sorulduğunda hemen verilebilecek cevaplar vardır. Resim… Sinema… Ara Güler, Rauf …
(5699 kez okundu)
Sayı 17 (Kasım - Aralık) 2013
İnsanlık var olduğundan buyana, geçmiş hep merak edilir. Hep ilkler düşünülür. İlk insan nerede doğdu, nerede, nasıl yaşadı veya ilk yerleşik hayata ne zaman, nerede geçti, neler yaptı diye merak ederiz. Arkeolojik kazılarda elde edilen buluntular üzerinde, bilim insanlarının yaptığı araştırma v…
(4873 kez okundu)
Sayı 17 (Kasım - Aralık) 2013
…
(3265 kez okundu)
Sayı 17 (Kasım - Aralık) 2013
Üniversiteden mezun olduktan iki ay sonraydı... Önce genel kültür tarzı bir test uygulamışlar sonra da bazılarımızı mülakata çağırmışlardı. Satış, pazarlama, halkla ilişkiler veya ticaret hakkında en ufak …
(3721 kez okundu)
Sayı 17 (Kasım - Aralık) 2013
Her ne kadar kışlıkları çıkartmamış olsak da Kasım'a geldik. Oysaki hala her akşam bir tabakta karpuz bir başkasında mandalina yemeye devam ediyoruz. Hala tepemizde pırıl pırıl parlayan güneş, uzansan tutacakmışsın gibi bir dolunay var. Hava …
(4777 kez okundu)
Sayı 17 (Kasım - Aralık) 2013
1959, İstanbul doğumlu Nuri Bilge Ceylan; Boğaziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü'nden mezun olduktan sonra Mimar Sinan Üniversitesi’nde iki yıl sinema eğitimi …
(5013 kez okundu)
Sayı 17 (Kasım - Aralık) 2013
Yüreğimi bir kalkan bilip sokaklara çıktım Kahvelerde oturdum çocuklarla k…
(4612 kez okundu)
Sayı 17 (Kasım - Aralık) 2013
Ayva Sarı, Nar Kırmızı, Kayın Beyaz Moskova… ‘Kurban bayramı öncesi Moskova’dayız. Yeğenim üniversite öğrenimi görmekte, hem ziyaret, hem de hasret gide…
(3905 kez okundu)
Sayı 17 (Kasım - Aralık) 2013
Bu hakkın bütün öğelerini net bir şekilde belirleyen kesin bir tanımına rastlamak olası değildir. Bu da doğaldır; çünkü direnme hakkını tanımlanamaz kılan iki önemli olgu vardır. Direnme hakkı, öncelikle, doğal bir olguyu yansıtmakla birlikte orada kalmaz; kavram, günlük yaşamımız üzerinde doğrudan etk…
(3612 kez okundu)