ŞİİR DAMLASI; VEDA
Veda sözcükleri hep hüzünlü gelir insana değil mi? Ama bu kez öyle ağlamak ya da ağlatmak için kullanmıyorum bu sözcüğü dostlar. Bir şekilde bu dünyadan cismen ayrılma vakti geldiğinde neler yaşayabilirim diye düşündüm ve düşledim o zamanlar. Bir şekilde her canlı göçüp gidecek mutlaka (1001 odalı Saray ahalisi de olsanız, dağ başındaki garip çoban da olsanız bir son var ). Asıl olan ne kadar çok yılları tükettiğimiz değil elbet, önemli olan NASIL ve NİÇİN yaşadığımız ve ne kadar YAŞATTIĞIMIZDIR… Özellikle felsefeci dostların kullandığı bu sözü çok severim : ‘’ Bir insan toprağa gömüldüğünde değil, yeryüzünde ismi anılmaz olduğu zaman ölür…’’
VEDA
Ilık bir eylül sabahında
veda edeceğim sizlere
dostlarım.
Gürültülü yaşadım
biliyorum
ama
sessizce ayrılacağım aranızdan
öylesine patırtısız
gürültüsüz
öylesine dingin.
Bir çınar yaprağı
usulca düşerken toprağa
ben
hoşça kal diyeceğim
tüm sevdalarıma.
Bütün belkilerimi
Bütün acabalarımı
Ah keşkelerimi
Ve
Bütün ayıplarımı
günahlarımı
utançlarımı alacağım yanıma.
Seyhan’ın yeşil suyunda yıkayacağım
terimi.
Bütün kızgınlıklarımı
dindiremediğim öfkemi
kağıttan bir kayıkla yollayacağım
lacivert denizlerime….
Geride kalan her şeyi;
Sevinçlerimi
Umutlarımı
Şiirlerimi
Şarkılarımı bırakıp ardımda,
Hiç kimse uyanmadan henüz
usulca ayrılacağım
kardeş sofranızdan.
Farkında bile olmayacaksınız
belki de
Sadece;
bir şiiri
bir şarkıyı mırıldanırken
düşeceğim aklınıza
ve
dudaklarınızın kıyısında
kırık bir gülümseyiş olarak
kalacak adım…
duyguların dış yansıması
Yüreğinize sağlık. Neden karamsarsınız? Hayat sizi çok mu yordu?