Adana Tıp Tarihinden Gerçek Bir Öykü: Karpeta İbrahim ve Dr. Cafer Tayyar Kankat
Gerçek Bir Öykü
Karpeta İbrahim, 1924 yılında Sakarya vapuruyla Girit’ten zorunlu olarak göç ettirilip Adana’ya yerleştirilmelerinin hemen sonrasında eğitim için Çınarlı ilk mektebine devam eder. Ve çok başarılı bir öğrenci grafiği çizer, özellikle çok güzel resim yapması ile dikkatleri üzerine çeker. Türkçe’yi kısa zamanda aksansız olarak konuşur, öğretmenleri tarafından çok sevilir. Ancak ekonomik sorunlar baş gösterince ilkokul 3. sınıfta dayısının isteği üzerine eğitimini sonlandırır.
Ve tüm mübadil çocukları gibi çocuk yaşta devlete ait olan Sümer dokuma fabrikasında geçimini sağlamak için çalışmaya başlar. Adana’da Kuruköprü yakınlarında bulunan bu fabrikada çalışanlar arasında kız, erkek bir çok çocukta bulunmaktadır. Dayısı Bilal’in oğlu Haydar, büyük teyzesi Afet’in oğlu Talat’da bu fabrikadadır. Bu çocuklar arasında Gülistan Örnek adında bir de kız çocuğu vardır. Gülistan Örnek 2012 yılının ocak ayında 95 yaşında hayatını kaybetti. Kendisi ile daha önce yaptığım bir söyleşide;
-“Ben sekiz yaşında fabrikada çalışmaya başladım, Fabrikada Giritli, Boşnak, Arnavut bir çok çocuk vardı. Ben fabrikaya halamla birlikte gitmiştim. Beni işe aldılar, onu yaşlı diye almadılar. Boyum makinelere yetişmiyordu, ayaklarımın altına sandık koyuyordum, makaralara ancak yetişebiliyordum. Senin baban İbrahim’de bir ara fabrikada çalışıyordu. Ama sonra bir daha görünmedi” dedi.
Babam Karpeta İbrahim, Gülistan teyzenin söylediği gibi bir daha fabrikada görünmedi. Zira iş esnasında kolunu makineye kaptırmıştır ve Devlet Hastanesi'nde acilen tedaviye alınır.
Yaralı İbrahim bir gün hastanede görevli Rum asıllı iki doktorun, Rumca konuşmalarına tanık olur. Doktorlardan birisi babamın kolunun çok kötü olduğunu ve kesmek zorunda olduğunu arkadaşına anlatır. Bunu duyan ve Rumca anlayan babam akşam üstü hastaneden bir yolunu bularak kaçar ve doğru eve dayısı Cafer’in yanına gelir, durumu anlatır. Dayı Cafer “-Oğlum sen merak etme, bende annenden kalan birkaç gümüş sikke var onlarla seni tedavi ettiririm.” der.
Ve babamı, Kuruköprü, eski istasyon arasında yer alan Sıhhat Yurdu Hastanesi'ne götürür (Ayas kolejinin olduğu yer). Bu hastanede Cafer Tayyar isminde bir doktor babamı muayene eder ve aylar süren bir tedavi döneminden sonra babamın kolunu kurtarır.
Bu gerçek öyküyü bana Hançerli Color’ın sahibi Yüksel Hançerli anlatmıştı. Yüksel Hançerli’nin gerçek öyküsünde adı geçen Karpeta İbrahim, Yüksel Hançerli’nin öz babasıdır. Dr. Cafer Tayyar Kankat ise babasının kolunu kurtaran hekimdir.
Dr. Cafer Tayyar Kankat Kimdir?
Dr. Kankat, Türkiye’deki ilk nöroşirüryenlerden biri ve ilk nöroşirürji dergisi olan “Modern Cerrahi ve Nöro-Şirürji Mecmuası“nın da kurucusudur. Dr. Kankat, gerek bu dergide gerekse diğer mecmualarda beyin cerrahisi ile ilgili bir çok makale yayınlamıştır.
Dr. Cafer Tayyar, 1898 yılında Manastır’da doğmuştur. Orta ve Liseyi İzmir İdadisi'nde tamamlamış, 1916 yılında askeri tıbbiyeden mezun olmuştur. I. Dünya savaşında Kafkas cephesinde görev almış, Ardahan Meydan Muhaberesi'nde ise yaralanmıştır. Savaştan sonra İstanbul’a dönerek üç yıl Tıp Fakültesi 1. Hariciyesi'nde çalıştıktan sonra operatör olmuştur. Uzman olduktan sonra Kilyos’ta Ağaçlı Maden Askeri Hastanesi’nde başhekim ve operatör olarak çalışmış, Millimücadele yıllarında Adana’da görev almıştır. Adana’da “Adana Sıhhat Yurdu” adlı bir hastane kurmuştur. 1924 yılında ihtisasını geliştirmek üzere Berlin’e gitmiştir. Avrupa’ya gitmeden önce hastanesini kapatmıştır. 1926 yılında Paris’e giderek nöroşirürji eğitimi alan Dr. Kankat 1936 yılında yurda dönmüş ve 1938 yılında Şişli Cerrahi Kliniği adında özel bir hastane açmıştır. İkinci Dünya Savaşı'nda Yüzbaşı rütbesiyle İkinci Süvari Tümeni Sıhhiye Bölüğü Başhekimliği yapan Dr. Kankat’a savaşa katılması nedeniyle Harp Madalyası verilmiştir. 1940’lı yılların sonunda nöroşirürjiye ilgisi azalmış daha çok plastik cerrahi operasyonları yapmaya başlamıştır. 1950 yılında bir kaç arkadaşı ile birlikte Bağımsız Siyasi Derneği isimli bir dernek kurmuş ve milletvekilliğine aday olmuştur. 25 Kasım 1955 tarihinde vefat etmiştir.
Yüksel Hançerli'nin babası Karpeta İbrahim’in yaralı kolunu tedavi ederek kesmekten kurtaran Dr. Cafer Tayyar Kankat'dır.
Kaynaklar:
1-Sait Naderi:Op. Dr. Cafer Tayyar Kankat: Az Tanınan Bir Nöroşirürjiyen ve Türkiyedeki İlk Nöroşirürji Dergisi'nin Kurucusu. Türk Nöroşirürji Dergisi 13:81-86,2003
Çok güzel bir yazı olmuş okudukça bir adanalı olarak keyif aldım,yüksel hançerli kardeşim arkadaşımız olur,babasına da rahmet diliyorum,mekanı cennet olsun.Elinize sağlık.
Sevgili Ali İhsan, Yazını keyifle okudum. Ellerine sağlık