ADANA FİLM FESTİVALİ’NİN TARİHÇESİ

 

İKİNCİ ALTIN KOZA FİLM ŞENLİĞİ

YIL 1970

 

Ne tesadüftür ki İkinci Altın Koza Film Festivali’nin başlangıç tarihi ile bu yıl düzenleyeceğimiz 23. Adana Film Festivali’nin tarihleri aynı. Adana Film Festivali diyorum çünkü Adana Büyükşehir Belediyesi bu yıl festivalde isim değişikliğine giderek festivalin Adana Film Festivali olarak anılmasına karar vermiştir. Bu kararın sebebi Adana’nın tanıtımına önem verilmesi amacıyla kentin Film Festivali ile anılmak istenilmesidir.

 

Birinci Altın Koza Film Festivali Mayıs ayında yapılmış olmasına rağmen belediye yetkililerinin aylar öncesinden festivalin Ekim ayında yapılacağına dair beyanatlarda bulunduğunu araştırmalarım sonucunda gördüm. Bugün bile festivalin Mayıs mı, Haziran mı yoksa Eylül ayında mı yapılsın nidaları sanırım o günlerde de gündemdeydi ki festival daha önceden belirtildiğinin aksine bir ay önceye alınıp Eylül ayında düzenlenmiştir.

 

Ve 19-26 Eylül 1970 tarihleri arasında gerçekleştirilen II. Altın Koza Film Şenliği kapsamında festival yönetimi bazı kararlar alıp bunları uygulamak için kolları sıvamış. Günler öncesinden ödül alan sanatçıların ödül törenine katılmamaları durumunda ödül haklarını kaybedeceğinin duyurusu yapılmış, bu sebeple de sanatçıların Adana’ya gelmeleri sağlanmıştır.

 

Adana’ya Şöhret Yağmuru Neden Geç Yağdı?

 

İkinci Altın Koza Film Festivali’nde Adana’ya gelen ilk sanatçılar Engin Çağlar ile Yılmaz Duru olmuştur. Festivalin İzmir Fuarı ile çakışmış olmasından dolayı, gelecek olan konukların listesi festivalin başladığı ilk günlerde tam olarak netlik kazanamamış. Bu sebeple şöhretlerin Adana’ya gelmemiş olmasından dolayı festival yönetimi zor anlar yaşamıştır.

 

Festivalin ilk günlerinde yapılan basın toplantısında şenlik yönetmeliğinin ikinci maddesi olan Festivalin Amacı tartışılmış ve buna göre de festival, amacına ulaşmamış olmasından dolayı eleştiri almıştır.

 

Festivalin amacının belirtildiği ikinci maddede, sinema sanatçılarının yılda bir defa olmak üzere Adana’da bir araya getirilmesi sağlanıp, açık oturumların, film gösterimlerinin yapılıp Türk Sinemasına katkı sağlanması üzerinde durulmuştur. Ancak festivalin üç günlük süreci arkasında bırakmış olmasına rağmen sanatçıların henüz Adana’ya gelmemiş olması bu tartışmaların patlak vermesine neden olmuştur.

 

Bu eleştiriler üzerine Sami Şekeroğlu “biz bunlar hakkında belediyeyi daha önceden uyarmıştık” diyerek kendi kurumunu savunmuştur. Hatta bir süre öncesinde festivalden çekilme kararı almalarına rağmen etkinliğin kesintiye uğramasını da göze alamadıklarından devam etmek durumunda kaldıklarını ifade etmiş.Sorunların giderilebilmesi için hala zamanın olduğunu ve bunların üstesinden gelinebileceğini sözlerine eklemiştir.

 

Bu yorumlardan sonra Adana Belediyesi, şehre artistlerin gelmesi için çalışmaları hızlandırmıştır. Kente sanatçı getirme işi ile ilgili aracı kişilerin devreye girmesi ile birlikte karmaşa devam etmiş ve belediye buradan da bir sonuç alamamıştır.

 

 

Sevgi Korteji ile Ünlüleri Görme Yarışı

 

19 Eylül 1970 Cumartesi günü saat 15.20’de vilayet önünden hareket eden Festival kervanının yürüyüşü ile başlayan II. Altın Koza Şenliği; Adana Belediyesi ile Güzel Sanatlar Akademisi Türk Film Arşiv ortaklığı ile düzenlenmiştir. Adana Kent Kütüphanesi’nde yer alan Tarihi Adana Gazetelerindeki araştırmalarım sonucunda festivalin bugün olduğu gibi sanatçılardan oluşan sevgi korteji ile birlikte başlatıldığına şahit olunca sanki o günleri yaşıyormuşçasına bir hayale kapıldım. Çünkü o dönemdeki sevgi kortejinin güzergahı halen bizlerin kullanmış olduğu güzergahın hemen hemen aynısıdır. Halkın coşku ve merakla sanatçıları görme yarışına şahit olanlar eminim benim gibi festivalin ilk yıllarındaki bu coşkuyu yaşıyormuşçasına hayale kapılmışlardır.

 

 

Festival Filmleri Görücüye Çıktı

 

Türk Film Arşivi yarışmaya girecek olan filmleri tespiti sonucunda 8 film yarışmalı bölüme dahil olmuştur. Festivalde yarışan filmler; Köşk, Yavuzlar, Dünya, Lale, Çiçek ve Denizli sinemalarında festivalin başlangıcından bir gün önce halka gösterilmeye başlamıştır.

 

Festival Etkinlikleri

 

Festival etkinliklerinden olan Ayfer Feray Tiyatro Topluluğu “Teyzeler Karıştı” piyesini 21 Eylül tarihinde saat: 21.00’de Şehir Tiyatrosu’nda temsil etmişlerdir. 23 Eylül Çarşamba günü Kapalı Spor Salonu’nda saat:20.00’de Nuran Damcıoğlu, Yalçın Ateş Orkestrası, Şükran Ay,Sulukule Ekibi ve Ali Şen Ozan’dan oluşan bir grupla eğlence tertip edilmiştir.

 

Festival yönetimi, düzenlenen etkinliklerden para alarak gelir elde etmek istemişlerdir.  Bunun neticesinde Kapalı Spor Salonu’nda ve Sular Sineması’nda yapılacak eğlenceler için dönemin parası ile 500 kuruş belirlemişlerdir. Ayrıca Şehir Tiyatrosu’ndaki gösterim içinde biletler günler öncesinden gişede satışa çıkmıştır.

 

24 Eylül 1970 Perşembe günü ise Sular yolu üzerinde yer alan Bahar Sineması’nda saat: 17.30’da Neşe Karaböcek, Yalçın Ateş Orkestrası, Nurhan Toksöz, Sulukule Ekibi, İtalyan sanatçı Natalia, Şantöz Semra Şan, Folklor Ekibi ve Ali Şenozan’dan oluşan başka bir eğlence düzenlenmiştir.

 

Bu eğlence de 25 Eylül Cuma günü 17.30ve 21.00’de Bahar Sineması’nda tekrarlanmıştır.

 

Film Şenliğinin jürisi;

Jüri Başkanlığı’nı yönetmen Faruk Kenç’in üstlendiği jüride Türk Film Arşiv Genel Müdürü Sami Şekeroğlu, TRT Genel Müdür Yardımcısı Güner Sarıoğlu,İçişleri Bakanlığı Temsilcisi Alim Şerif Onaran,Alman TV Dergisi Editörü Klaus Ebert, Eleştirmen Çetin A. Özkırım, TRT Kültür Yayınları Şubesi Müdürü Oktay Arayacı, Yapımcı Özdemir Birsel, Mısır Sineması Senaristlerinden Abdullah Edip, Coğrafya Profesörü Şekip Yeğin, Adana Kız Lisesi Edebiyat Öğretmeni Musaliha Toksöz ve Türk Film Arşivinden Bülent Erkmen bulunmaktaydı.

Çirkin Kral Faytonla Çiçek Sineması’na gitti

Sönük başlayan festivalin dördüncü gününe gelindiğinde, Yılmaz Güney’in geleceğini haber alan sevenleri havaalanında saatler öncesinde yerleri alır. Uçaktan inen Yılmaz Güney binlerce Adanalının sevgi tezahüratı ile karşılanmıştır. “Umut” filminde olduğu gibi, bir faytona binerek eşi ile birlikte Çiçek Sineması’na gitmiştir. Adana’da kaldığı süre boyunca ailesi ile vakit geçirmekten geri kalmayan Yılmaz Güney, şalvar giyerek ailesi ve hemşerileri ile halay bile çekmiştir. Kapalı Spor Salonunda düzenlenen etkinliklerde Yılmaz Duru ile birlikte etkinliklere katılması festivalin hareketlenmesini sağlamıştır.

En Başarılı Film; “Umut” ve büyük ödül 25.000 lira

İkinci Altın Koza Film Şenliği’nin en iyi filmi Yılmaz Güney’in “Umut” filmi olmuştur. Senaryosunu, yönetmenliğini ve oyunculuğunu üstlenen Yılmaz Güney tabiri caizse ilk festivalde olduğu gibi bu yılda tüm kategorideki ödülleri toplayarak ikinci Altın Koza Şenliği’ne damgasını vuran isim olmuştur. Birinci seçilen filmin ödülü ise bu yıl 25.000 lira ile birlikte Altın Koza heykelciği olmuştur.

İkincilik ödülüise“Bir Türk’e Gönül Verdim”filmi ile Halit Refiğ’in olur. Bu film20.000 lira ile birlikte Altın Koza heykelciği alır.En iyi üçüncülük ödülü ise Bilge Olgaç’ın yönetmiş olduğu “Linç” filmine layık görülmüştür. Bu ödülün ise para ödülü 15.000 lira ile birlikte Altın Koza heykelciğidir. Diğer ödüller ise şöyle sıralanır;

En Başarılı Rejisör (Yönetmen): Bilge Olgaç (Linç filmi ile)

En Başarılı Kadın Oyuncu: Fatma Girik (Boş Beşik filmi ile)

En Başarılı Erkek Oyuncu: Yılmaz Güney (Umut filmi ile)

En Başarılı Yardımcı Kadın Oyuncu: Seden Kızıltunç (Bir Türk’e Gönül Verdim filmi ile)
En Başarılı Yardımcı Erkek Oyuncu: Bilal İnci (Bir Türk’e Gönül Verdim filmi ile)

En Başarılı Görüntü Yönetmeni: Ali Yaver (Umut filmi ile)

En Başarılı Senaryo: Yılmaz Güney (Umut filmi ile)

En Başarılı Film Müziği: Arif Erkin (Umut filmi ile)

En Başarılı Stüdyo: Lale Film (Umut filmi ile)

 

Kısa Metrajlı Film Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü

 

İkincisi düzenlenen Altın Koza Şenliği’ne dört tane kısa metrajlı film kabul edilmiş. Bu filmlerden ikisinin süresinin 40 dakikadan fazla olması ve birinin de yabancı olması festival yetkilileri tarafından elenmesine neden olmuştur. Sonuç itibari ile jüri özel ödülünü “Amentü Gemisi Nasıl Yürüdü?”filmialarak 2.500 liralık ödüle layık görülmüştür.

Bu filmler neden aday olarak kabul edildi de sonra yarışmadan çıkarıldı?

 

Yeni Adana Gazetesi yazarlarından İlhan Nallıoğlu’nun Sanat Dünyası köşesinde bu durum şöyle açıklanmıştır: Festivalin kısa metraj bölümüne kabul edilen bu filmler, sinemalarda “İki Günahsız Kız” adı ile gösterilmiş, bu iki hikayeli ve iki farklı yönetmen tarafından çekilen film ikiye bölünerek yarışmaya iki kısa film olarak katılmıştır. Ancak yönetmeliğe göre 35mm kısa metrajlı filmler en az on, en fazla otuz dakika süren filmler olmalıydı. Bu iki film ise 40 dakika sürüyordu. Bu durum İlhan Nallıoğlu tarafından Sami Şekeroğlu’nun Metin Erksan’a para kazandırma isteği olarak yorumlanmıştır. Ayrıca yabancı olduğu söylenerek çekilen filmin, jüriye neden kabul edildiğini de yazarın merak etmesi diğer dikkat çeken bir ayrıntıdır.

 

Yılmaz Güney’in Festivale Damga Vurması Üzerine Birkaç Not

İkinci Altın Koza Film Şenliği’ne, ilkinde olduğu gibi damgasını yine Yılmaz Güney vurmuştur. İlk şenlikte “Seyyit Han” ile topladığı ödülleri bu sefer “Umut” filmi ile toplamayı başarmıştır. Sırf Altın Koza Film Şenliği’ne “Umut” filmini yetiştirebilmek adına günler öncesinden kendisini Lale Film Stüdyosu’na kapatmış, filmin montajı ile başından sonuna kadar ilgilenen Yılmaz Güney’in bu gayreti ödülleri toplamasında etkili olmuştur. Yılmaz Güney Sineması’nın en önemli filmi olan Umut filmi, Altın Koza’nın sadece ikinci yılında değil gelecek yıllarında da festivalin en kıymetli filmleri arasında yerini alarak halen özel gösterimleri yapılmaktadır.

Yoksa festivalin ilk gününde yaşanan olaydan dolayıfestival iptal mi oluyor?

Filmlerin sıraya konulması sırasında çıkan münakaşa sonucu Devlet Film Arşivi Genel Sekreteri Bülent Ekmen kaldırıldığı hastanede tedavi edilmiştir. İddia şudur ki; Bülent Ekmen yarışan filmlerin sıraya konularak oynatılacak sinemalara dağıtımı sırasında kendisine yardımcı olan gençlere hakaret etmiş ve bu yüzden münakaşa yaşanmıştır. Yaşanılan olay sonucunda Adana Belediyesi Başkan Vekili Yaşar Avadan,Devlet Film Arşivi Genel Müdürü Sami Şekeroğlu’ndan ve jüri üyelerinden özür dileyerek olayın tatlıya bağlanmasını sağlamıştır.

Festival’in olmazsa olmazları: Festival Dedikoduları

Altın Koza’nın kaderi mi, yoksa ülkemizin aşılamamış bir sorunu muolduğunu çözemediğim bir hadise her yıl festival zamanı nüfus buluyor. Bu sorun ikinci Altın Koza Film Festivali zamanında da gerek yerel basının, gerekse halkın belli bir kesiminin festival için endişelerini dile getirmesi ile ortaya çıkmıştır. Bunun sonucunda Belediye ile Devlet Arşivleri yetkilileri bir basın toplantısı yaparak halkın bilgilenmesini sağlamak istemiş, ancak basın toplantısı sırasında her iki tarafın yaşadığı problemin halkın gözleri önünde tekrar cereyan etmesi, festivalin pek hayrına olmamıştır.

Festival yetkilileri daha ilk günlerde etkinliklerin başarısızlığını birbirlerine yükleyerek kendilerini aklamaya çalışmışlardır. Basın toplantısı sırasında Türk Film Arşiv Başkanı Sami Şekeroğlu söz alarak, başarısızlığın sebebini, hazırlıkların belediye yetkilileri tarafından geciktirilmiş olmasına yüklemiştir.

Harcamalar için ayrılan paranın Türk Film Arşivi’ne gönderilmemiş olması neticesinde işlerin hızlı ilerlemesi için bu kurumun, işleri veresiye yaptırdığını yine bu basın toplantısı tutanaklarından anlamaktayız.

Daha sonra söz alan Belediye Başkan Vekili Yaşar Avadan’ın ise aylar öncesinden paranın 10 bin lirasının gönderildiğini ve diğer ödemelerle bunun 45 bin liraya ulaştığını anlattığını görmekteyiz. Avadan ayrıca bahsedilen paranın son partisi olan 60 bin liranın geç ödenmesinin festivalin organizesinde sorun yaratmayacağına değinmiştir.

Toplantı sırasında festival hazırlıklarının eksik olduğu ve organizenin baştan itibaren bozuk olduğu orada bulunanlar tarafından kabul edilmiştir. Toplantıyı dinleyenler arasında bulunanlar festivalin, bu işi bilen bir ekip tarafından yapılmasının doğru olacağı düşüncesini ortaya atmışlardır.

Bu gelişmeler üzerine Adana Valisi Ali Rıza Aydos festivalin Adanalılar tarafından düzenleneceğine ve kendilerinin de destek vereceğine dair açıklamada bulunmuştur. Valinin bu açıklaması ile festivalin devam edeceğinin sinyallerini alınmıştır.

Adana’nın Ağaları Fatma Girik’i Nasıl Pes Ettirdi?

Festival tartışmalarını bir kenara bırakacak olursak, düzenlenen etkinliklerde SulukuleEkibi’nin gösterilerinin, gerek konukların, gerekse de halkın coşkusunu arttırmada önemli rol oynadığı görülmüştür. Ödül gecesi sonrası düzenlenen baloda,dansözlere para yapıştırma bir yarış haline dönüşünce Fatma Girik çantasından çıkardığı bir tomar para ile bu yarışa katılır. Ancak bir süre sonra Adana’nın pamuk ağaları ile yarışamayacağını anlayan Fatma Girik pes ederek bu yarışı oturduğu yerden izlemekle yetinir.

Altın Koza Sona Ererken

İkinci Altın Koza Festivalin sönük geçmesinin sebebi, festival ile ilgili çalışmaların son günlere bırakılmış olmasıdır. Şehrin belirli noktalarına asılan bez afişler sayesinde halkın festival gününe yakın etkinliklerden haberdar edilmiş olması gibi nedenler bu festivalin en önemli eksikleridir. Ayrıca Devlet Arşivleri olarak adlandırılan kuruluşun broşürlerde Türk Film Arşivi olarak adlandırılması ise sanırım bu kargaşanın başka bir boyutunu ortaya koymaktadır. Belediye ile Devlet Arşivi arasında yaşanan sorun iki başlılığı ortaya çıkarmış ve her iki kuruluşun dabaşarısızlığın sebebini kendi üzerlerinden atmak için çabaladıklarına şahit olmamıza neden olmuştur. Belediye Başkanı da bu sebepten dolayı yakınının ölümünü bahane göstererek uzaklaşmak istemiş olacak ki, festivali Başkan Vekili yönetmek zorunda kalmıştır. Bu iki kurum arasında yaşanan anlaşmazlığı, I. Altın Koza Şenliğinde festivalyürütücüsü olarak görev alan Şenel Türker’in çabaları ortadankaldırmıştır. O yıl yaşanan sorunlar karşısında festival komitesinde yer alan Müzeyyen Olgun’un sessiz kalıp arabuluculuk yapmamış olması belki de iplerin kopmasına neden olmuştur.

 

Festivalin halka inmediği düşüncesi bugün bile bizlerin karşılaştığı en büyük sorunu oluşturmaktadır.  Hatta zaman zaman halk konserleri yaparak festivali canlandırma düşüncesi festivali ilk yıllarda olduğu gibi şenlik havasına sokmaya çalışmaktadır. Ama burada esas olan neden Adanalıların sinemaya destek vererek kent yöneticileri ile birlikte festivallerine sahip çıkmalarıdır. Şimdiden Üçüncü Altın Koza’yı merak edenler için şunu söyleyebilirim ki Yeşilçam’ın kalbi Adana ‘da atacak…

 

Üçüncü Altın Koza Film Festivali’nde görüşmek üzere hoşça kalın …

 

 

Kaynakça:

1.      “II. Altın Koza Film Festivali Bugün Saat 15’de Başlıyor”, Çukurova Gazetesi, 19 Eylül 1970.

2.      “II. Altın Koza Film Festivali Dün Yürüyüşle Başladı”, Çukurova Gazetesi, 20 Eylül 1970.

3.      “Vali Aydos; “Festival, Gelecek Yıl Çapında Yapılacaktır” Dedi”,Çukurova Gazetesi, 22 Eylül 1970.

4.      “II. Altın Koza Film Festivali Bekleneni Vermekten Uzak Devam Ediyor”, Çukurova Gazetesi, 23 Eylül 1970.

5.      “Festival Birazda Olsa Canlandı”, Çukurova Gazetesi, 24 Eylül 1970.

6.      “altın Koza, Yarışmasına Şöhretler De Katılıyor”, Yeni Adana Gazetesi, 17 Eylül 1970.

7.      “İkinci Altın Kozanın 5 Günlük Hikayesi”, Yeni Adana Gazetesi, 23 Eylül 1970.

8.      “Fiyaskonun Organizatörü Kim?”, Yeni Adana Gazetesi, 24 Eylül 1970.

9.      “Eğlence geceleri Festivale Renk Kattı”, Yeni Adana Gazetesi, 25 Eylül 1970

10.  “II. Altın Koza Film Festivali’nde Ödül Kazananlar Dün gece Açıklandı”, Çukurova Gazetesi, 25 Eylül 1970.

11.  “8 Günlük Eğlence Sona Eriyor”, Yeni Adana Gazetesi, 26 Eylül 1970.

12.  “Altın Koza Festivali Festival Olarak Devam Ediyor”, Vatandaş Gazetesi, 23 Eylül 1970.

13.  “Altın Koza Film Festivali’nin İlk Günü Olaylı Geçti”, Vatandaş Gazetesi, 21 Eylül 1970.

 

 

 

 




Sayı 31 (Mart - Nisan 2016)

Bu yazı 6393 defa okundu.