Sizce başarısız bir proje olması mıydı devam ettirilmesini engelleyen? Yoksa altında başka nedenler mi yatıyordu?
Magazinsel bir girişten sonra sizleri de biraz meraklandırmışken benim bu proje ile nasıl tanıştığımı ve bu projenin önemini anlatarak başlamak istiyorum.
Yıl 2008. Adana’da aylardan yaz. Cehennem sıcaklarının yaşandığı hatta sıcaktan insanların hareket bile edemediği günler. Ve biz 15. Altınkoza Film Festivali kapsamında gerçekleşen "Okullar Sinema'da Sinema Okullarda" etkinliği için yollardayız...
Projenin asıl amacı sinema ile çocukları tanıştırmak. Dezavantajlı bölgelerdeki okulların tespit edilmesi sonucunda belediye otobüsleri ile okullarından alınan öğrencilerin sinema ile buluşturulmasının sağlanması ise temel hedefimiz.
Proje fikrini ortaya atan ve o dönemler proje koordinatörlüğü üstlenen Haluk Uygur ve onun yardımcılığını üstlenen ben.
Bu satırları yazarken anıların birbiri ile yarışırcasına gözümün önünden akıp gittiğini söylemeden geçemeyeceğim. Unutamadığım bir anımı da sizlerle paylaşarak yapılan işin ne kadar önemli olduğunun vurgusunu yapmak istiyorum.
Yemişli Köyüne giderek çadırda yaşayan ailelerin çocuklarını öğretmenleri ile alıp sinemaya götürmek istiyoruz. Ailelerin sinemayı görmüş olabileceklerini hayal etmeyi bırakın televizyona bile sahip olmadıklarını düşünün. Sinemanın nasıl bir şey olduğunu bile hayal edemeyen aileler, çocuklarına film izlerken karpuz verecek kadar masumca davranışlar sergileyebiliyorlardı.
Sinemaya gidecek olan çocuklar kenti yaşadıkları alan kadar hayal ettiklerinden midir bilmem diğer alanları görünce pür dikkat cam kenarında yerlerini alarak Adana'yı tanıdılar.
Sinemaya gittiklerinde daha önceleri belki kahvelerde, belki de komşularının evlerinde gördükleri küçük dikdörtgen ekrandan daha büyük bir ekranla karşılaştılar. Şaşırdılar, sessizce yerlerine oturarak filmin başlamasını beklediler. Filmlerin onlar için seçilmiş olması karşısında mutluluklarını gözlerinden okumak mümkün oluyordu.
Bu proje her yıl eylül ayında festival süresince devam ediyordu. Ediyordu diyorum çünkü geçen sene yapılamadı. Halbuki Altınkoza Film Festivalini yeniden canlandıran ekibin festivale tekrar enerji kazandırmak için ortaya çıkardığı bir projeydi.
Tamam, bunun üzerine yenilikler konulamadı, hatta bazıları tarafından etkinliğin en önemsiz aktivitesi olduğu düşünüldü. Biz bu projeyi her sene yaparken içimizde yaşanan tüm zorluklara rağmen devam ettirirken bu sefer başka bir güç buna engel olmasın mı?
İsterseniz geçen seneyi bir hatırlayalım. Dönemin vekil belediye başkanı ile yakın zamanlarda başka kente atanan valisinin arasında yaşanan soğuk savaşa tüm halk şahit olmuştur.
İşte bu ortamda bazı aksamalar meydana geldi. Kentin iki önemli liderinin arasında yaşanan husumet hiç bir şeyden habersiz olan küçücük çocukları etkileyerek "Okullar Sinema'da Sinema Okullar'da” etkinliğinin yapılmasını engellemeye yetti.
Halbuki bu sayede çocuklar sinema ile tanışmış oluyorlardı. Bu onlara yaşadıkları dünyanın dışında da farklı bir dünyanın olduğunu gösteriyordu. Onlar toplu yaşama nasıl ayak uydurabileceklerini görüyorlardı. Onlar kentin farklı noktalarını görerek kenti tanıyorlardı.
Bu proje diğer birçok sinema festivaline ilham kaynağı oluyordu. Hatta birçok festivalin en önemli aktivitesi olarak yerini almayı başarırken neden Altınkoza Film Festivalinin kaderi gibi kesintiye uğratılmıştı?
Ve neden etkinliğin önemli bir aktivitesi olan bu projenin yapılmadığına sivil toplum kuruluşları itiraz etmediler? İtiraz etmemelerinin altında yatan neden, sizce festival dönemini bilmedikleri mi, yoksa onların da bu etkinliği gereksiz görmeleri miydi ?
Ya da neden festival komitesi bu etkinliğin çocukları kazanmak için önem arz ettiğini yetkililere duyuramadı?
Unutmayalım ki ışık yakıyorsan ve yaktığın ışığı devam ettirebiliyorsan başarılısındır. Çünkü başarı tesadüf değildir. “Ben” değil “Biz” varsak, “Biz” olarak büyürüz.