27 Mart 2016 Pazar Sabahı 07:00' de Altınoran Doğa Grubuyla konuklarla birlikte toplamda 18 kişi yola koyulduk. İlk durağımız Adana'nın Karaisalı ilçesinin 4 km dışında yer alan KAPIKAYA KANYONU idi. Toplamda 40 dakikada varabileceğimiz böylesine güzel bir yeri bugüne değin nasıl atlamışım diye hayıflandım ve utandım. Fotoğrafları görünce siz de hak vereceksiniz. Çok güzel manzara ve makro fotoğraf çekebileceğiniz bu yerde toplamda 7.250 metrelik bir yürüyüş parkuru var. Bir hafta sonu (özellikle sabah, çünkü öğle saatlerinde gereksiz kalabalık başlıyor) mutlaka aileniz ve dostlarınızla gezin diyorum. 

 

Bu kanyon aynı zamanda meşhur Varda Köprüsü’ne (Alman Köprüsü) de çok yakın. 

Çok az Adanalı Kapıkaya Kanyonu’ndan haberdar. Kapıkaya Kanyonu, Karaisalı ilçesinin batısında yer alıyor. 

Kanyonun doğal güzelliği görülmeye ve doyasıya yaşamaya değer. Kendinize ve ailenize zaman ayırın ve güzel yeri mutlaka keşfedin. Bunun için de hazırlıklı gitmekte fayda var. Yanınıza bir termos içinde çay-kahve ve de bolca içme suyu alınız. 

 

 

Hafta sonunu değerlendirmek için harika bir yer olan Kapıkaya Kanyonu, ilçe merkezine 5 kilometre uzaklıkta. 

 

 

Fotoğraf – 1 ) Karaisalı Belediyesi ve Özel İdare tarafından yapılan çevre düzenlemesi sonucunda; Kapıkaya Kanyonu girişi, karayolu kenarındaki 16 metre yüksekliğindeki bu köprüye bağlanmış.

 

 

Fotoğraf – 2) 200 metre yüksekliğinde dağlık alanla çevrili Kapıkaya Kanyonu’nun çevresinde yoğun biçimde zeytin, zakkum, keçiboynuzu ve çınar ağacı bulunmaktadır. İçinde yer alan Çakıt Deresi’nde yöre halkı balık avcılığı da yapmaktadır.

 

Çakıt deresinin yatağından taşması sonucunda uzun yıllar boyunca sel felaketi yaşanılan kanyondaki düzenlemeler, Çakıt Barajı’nın bitmesi ve derenin kontrol altına alınmasıyla başlamış. 2014 yılında; Orman Genel Müdürlüğü, Karaisalı Belediyesi ve Özel İdare tarafından yapılan ciddi bir projeyle, kanyon içinde gayet güzel bir yürüyüş parkuru oluşturulmuş.

 

 

Fotoğraf – 3) Gerçekte Çakıt vadisi içinde yer alan ve Çakıt deresinin yardığı 20 kilometrelik büyük bir Kanyon olan alanın içindeki 7.250 metrelik yürüme parkuru çok rahat ailece gezilebilecek şekilde düzenlenmiş. Yürüme parkurunun 400 metrelik kısmı böylesi korkulukla çevrilerek güvenli hale getirilmiş.

 

 

Fotoğraf – 4) Suyun yardığı ve tektonik çöküntülerle oluşan Kapıkaya Kanyonu’nda sonsuzluk ve sessizlik kaplıyor her yanınızı.

 

 

Fotoğraf – 5) Kapıkaya Kanyonu’ndaki manzaranın yanı sıra endemik bitkiler ve çiçekler ayrı bir güzellik sunuyor makro fotoğrafçılarına.

 

 

Fotoğraf – 6) Suya batmadan, atlamadan, zıplamadan ve de can güvenliği riski taşımadan sakince bir yürüyüşle; Köprüden itibaren yol alanlar Kapıkaya Kanyonu içinde gönlünce ilerleyebiliyor. Kanyonda bazı kesimlerde daralan yol, doğal yapıya zarar verilmeden genişletilmiş. Üç dört metrelik köprülerle yürüyüş daha güvenli ve kolay hale getirilmiş.

 

 

Fotoğraf – 7) Baraj sonrasında eski hırçınlığını yitiren Çakıt deresi yanında bir grup genç çadır kurmuş piknik yapıyorlardı. Kapıkaya Kanyonu’nda böylesi bir olanağımız da varmış demek ki.

 

 

Fotoğraf – 8) Geçmişteki asiliğinin eseri olan aluviyal dolguları kenara yıkarak; Kapıkaya Kanyonu boyunca çok verimli alanlar da oluşturmuş Çakıt Deresi (Organik Tarım için ne muhteşem bir alan).

 

 

Fotoğraf – 9) 200 metre yüksekliğindeki kayalıkların çevirdiği Kapıkaya Kanyonu’nda Yabani Güvercinlerin yanı sıra Avcı Kuşlar süslüyor mavi gökyüzünü.

 

 

Fotoğraf – 10) Yürüme parkurunun 6.600. metresi biterken tam şelâlenin altında bir dinlenme alanı oluşturulmuş Kapıkaya Kanyonu yürüyüşçülerine. Oluşturulan bu ahşap alanda; çeşme, tuvalet ve çardak yapılmış. 

 

 

 

Fotoğraf – 11) Yüzlerce bitki çeşidinin ( Zakkum, Erguvan, Mersin, Gelincik, Çınar, Meşe, Kızıl Çam vs)  yer aldığı Kapıkaya Kanyonu florasındaki çiçeklerden Ada Soğanı da merhaba diyordu bahara.

 

Uzun sözün kısası sevgili dostlar; burnumuzun dibindeki bu güzel yeri özellikle tüm Adanalıların mutlaka görmesi ve doyasıya gezmesi gerektiğine inanıyorum. Güzel ve keyifli bir yürüyüş sonrasında; parkurun dönüşünde hemen köprünün yanında sizi bekleyen Karaisalı ailenin orada yaptığı sıkma ve ayranla tamamlayın gezinizi. Hemen ardından 19 kilometre ileride sizi bekleyen Hacıkırı Tren istasyonu ve Varda (Alman) Köprüsü’nü de unutmazsınız değil mi?...