Işık Avcılarının Türküsü… Taşlık Çukurova…

Bu türkü Işık Avcılarının türküsüdür1Apollon_Defneyi_taciz_etmekte

Kara kutularda ışığı hapsedenlerin

Soyları, ateşi çalıp da

Düzene başkaldıran

Geleceği gören

Prometheus’a dayanan

Dehşetli kişilerin türküsüdür…

 

Yeryüzünde Huzursuzluk

 

Sarı, mavi ,kırmızı ışıkları veren güneş

Bir gün vazgeçmiş ışık saçmaktan

Her şey siyah beyaz oluvermiş yeryüzünde

Korkarak sığınmış çocuklar yatak altlarına

Kadınlar sarılmış kocalarına

Korku içinde…

Dünyanın dört bucağında bir ses yankılanmış

‘Phoibos Apollon Olimpostan atıldı,

Phoibos Apollon Olimpostan atıldı…’

Güneş parlaklığını ve renklerini kaybetti

Ne olmuştu ?

2Cigeri_yenen_Prometheus

 

Huzursuzluğun Nedeni…

 

Apollon’un tacizinden bıkan Defne

Atacakken uçurumdan aşağı kendini

Yalvarmış toprak anaya

Defne toprağın içine girmiş ağaç olmuştu Antakya’da

Apollon oğludur Zeus’un, Leto’dan olma

Defne ise Peneus’un kızı

Alt seviyeden olsa da

Ululardan biridir Olimpos’da

Bu bir skandaldır ceza görmelidir Apollon



Es geçmekten yanadır Zeus ancak

İnek gözlü Hera tahrik eder

Sevmemektedir Leto’yu

Fırsat geçmiştir eline…

Suç bende değil hormonlarımda dese de Apollon

Zeus bağırır, öfkelenir, öyle görünmesi gerekmektedir

Bağırtısı şimşek olur, fırtına olur

Tüm Olimpos sarsılır3Karun-yaknmak-istenirken

Yeraltındakiler yerüstündekiler kaçışırlar dört bir yana

Kızgın ulunun önünde durulmaz.

Olimpos’dan aşağı atarlar Apollon’u

Phoibos ,Phobos Apollon olur,

Işık ve renkleri, düşüverir Toroslara

Artık ışık solmuştur, renkler yok olmuştur tüm yeryüzünde

Ne kadar kolaydır düşüvermek gözden,

Parlak ışıklıyken, korkunç oluvermek

Artık hiçbir ulu, ölümlü bakmayacaktır Apollo’nun yüzüne

Koşmayacaktır hiçbir peri kızı peşinden…

 

Anne Leto olaya müdahil olur

 

Annesi Leto duyunca başına gelenleri

Hışımla gelir Zeus’un yanına

‘Ey utanmaz adam,

Ey deyusu kebir,

Uluların en büyüğüymüş4P.E._Hellenistik_Kuleden_kilin_kahverengini_aldk

Külahıma anlat bu masalı

Artık hiç kimse baba demesin sana

Sağraklarda melis karılmasın, adına adaklar yakılmasın

Şarap dökülmesin toprağa, buluşmasın su ile toprak

Ta ki oğlum ışığına kavuşuncaya dek…’

 

Bir Sorun

 

Zordur kadınlarla uğraşmak, hele bir anneyse

Zeus göze alamaz tanrıçayı karşısına almayı

‘Ben karışmam Leto, ışıkların renklerin yeri belli

Al topla yeniden, onur kazandır oğluna…’

Bir düşünce sarar Leto’yu5P.E._Kanldivane_kr_cicekleri

Dağlık Kilikya’dan kim getirecek renkleri ve ışığı

Kim saklayacak bir kutunun içinde

Bir Prometheus vardı Tartoros’da şimdi

Hani Titanlarla savaşında bağımsız kalmıştı da, gözüne girmişti Zeus’un

Oysa hesabı onu devirmekti, intikamını almak titan dedelerinin …

Prometheus Asya’nın oğlu

Gözyaşıyla çamuru yoğurur ve erkeği yaratır önce

Hephaistos’un ocağından bir kıvılcım çalarda

Gözyaşlı kaderine destek olsun

Yıkıversin, tahtından indirsin Zeus’u diye…

Çare bulmak, hiç olmazsa geciktirmek için kaderi

Zeus’da balçıktan bir kadın yaratmış, adı Pandora

Koymuş içine ruh yerine ateşi,

Arzu, istek ve doyumsuzluğu

Vermiş eline belalı bir kutu

Salıvermiş erkeklerin yanına…

Ateşi çalanla ilgili kötü düşüncesi de vardı Zeus’un

Tutup getirtmişti Prometheus’u da, bağlamıştı bir kayaya

Her sabah bir kartal gelsin yesin

Akşamdan sabaha büyüyen ciğerini, diye6P.E._Kanldivane

Otuz bin yıl boyunca…

 

Sorunun Çözümü

 

Haberci tanrı Hermes’e, Hepata haber verir

‘Keben’dedir yeri Çolak kız derler orada’’

Prometheus soylu Işık Avcıları

Adana’ dadır, kız mektebindedir yerleri

Işığı toplarlar, saklarlar Apollon’a verebilirler…

Zeus Leto’nun oğlu parlak Apollon

Kırılan onuru, kırılan gururu ve kaybettiği ışığı için

Ölümlü ışık avcılarına yalvarmaya gelmiştir.

 

Apollon’un yalvarması…7P.E.Cambazl_Basilaka_Ala_Kilise

 

Akhalar Anadolu’ya saldırdığında

Desteklemedim mi Troyalıları

Neptün’le birlikte,

Dikmedim mi şehrin surlarını

O kötü güne kadar korumuştu Troya’yı

Kaç kez kurtardım Hektor’u

Paris’e yardım ettim vuruverdi Aşil’i

Kiros, Karun’unuzu yakacaktı da

Alevler yükselmişti adam boyu

Sağnak yağışla ben söndürmedim mi ateşi

Hem ödüller vereceğim sizlere, dünyanın en değerlileri

Ama bundan öte Apollon yok olursa

Kim tedavi edecektir hastalıkları, kim lir çalacaktır ve kim aşık olacaktır

Işıksız ve renksiz bir dünyada nasıl yaşayacaksınız…7-5P.E._Zeus_Olba_tapnak_kilisesi_mavi_rengi_aldk

 

Işık Avcıları Yolda…

 

Bir haziran günüydü çıkıverdik yollara

İskenderi Zulkarnayn’ın Tarsusu derken

Kanlıdivane, Hellenistik Kule’de Tarkyaris

Oğlu Teukros kazımış adını duvara, bir svastika koymuş yanına

Harç yoktu da taşlar tek tek işlenmiş, birbirlerine oturtulmuştu ki

Bıçak girmezdi aralarına,

Obruğun dibindeki Romalı asker, beklerdi komutanını

Obruğun tabanında tek Romalı asker

Terk edivermiş arkadaşları can yoldaşları

Bu garip topraklarda yalnız başına ölüvermişte

Arkadaşları dikivermişler kabartmasını…8P.E._lahdi_bekleyen_aslan_uyuya_kalmsssa_mezar_soyulmus_gelincik_krmzsn_aldk

Hellenistik kuleden kahverengini

Toprağın rengi taşların arasındaki kilden,

Yolumuz Canbazlı’dan geçti de Alakilise,

Basilika planlı, önünde ayazması

Bin yıl hizmet sunmuş inananlara,

Sonra Alakilise’den Ala’yı aldık koyduk kutuya

 

Bir Romalı

 

Canbazlı’da köle sesleriyle irkildik

Aile mezarını dikiyor Romalı, yatıyor burada aslan derken

Sordum emin misin kalacağına

Torunlarının çocuklarına ziyaret etsinler diye

Bin yıl, iki bin yıl sonra ne olacak, mezarın

Toprağın altına yapsan daha iyi olmaz mıydı9Sason_vadisi_Roma_Koprusu

Savaş her yerde her an, yıkımda öyle…

Roma sonsuza kadar yaşayacak, dedi bana gülerek

Kim yıkacak bizi sefil barbarlar mı

Ailemin ünü ne olacak, görkemimizi kim anlatacak nesillere …

Ey Romalı, bahtsızların kralı

Bir sinek filden güçlüdür ve bir pire deveden

Her şey doğar büyür ve ölür, cansızlar bile…

O da bana gülmekte Roma’nın gücü

Ebed müddet olacak be hey gafil

 

Aslan Kapaklı Lahit…

 

Bekleyememiş kemiklerini efendisinin, üzüntülüydü

Bir gece kısa bir an uykuya daldığında

Çalıvermişler mezarından kemikleri

Onun için mahzundur Uzuncaburc’un aslanları

Olaya şahit gelincikten bayrak kırmızısını

Aldık koyduk kutumuza…

 

Kraliçe Aba…10Sason_Vadisi_Manastr

 

Kızgın Romalı’dan Kraliçe Aba’ya sığındık

Olba’daydı sarayı Şeytanderesi’nde

Kraliçe karşıladı topraklarının sınırında

Rahip kızı ve kralın karısı, çok karışmıştı siyasete

Entrikalara katakulliye…

Derler ki Bizans ondan öğrenecektir siyaseti

Evet ama dedi Aba’ Kavgayı önledim, halkım

Okuryazar, tapınak anıt mezar yapar, çatalla masada yemek yer.

Sizler iki bin yıl sonra ekmeği banarken kazanın dibine

Kötü değildir siyaset, kansız halleder sorunları’

Hediyelerle uğurladı, yol yöntem bilen Aba

 

Zeus Olba…11Comelekte_mermer_pembesi

 

Romadan Bizansa geçişte Zeus tapınağı, iç dış edilmiş

Duvarları dışarı çıkmış tavanı alçaltılmış.

Nerede bu Romalılar, nasıl sahip olmadılar mallarına

Ne kolaydır eskiyi kullanmak niye yapmadın yenisini

Kilisenin papazı çıkıverdi kulübesinden

Yamalı şalvarı, delik tabanı, açık kafası

Bir deri bir kemik, sıtmadan şişmiş karnı

‘Vardı da yapmadık mı

Hani köleler, işçiler ve para

Bizans fakirdir, zayıftır, sefildir

Tapınaksız mı kalsaydık, toprakta mı yatsaydık’

Zeus Olba tapınağında gök mavisini koyduk kutuya…

 

Sason Vadisi…12Alahanda_balk

 

İki yanında iki bin yıllık keşişhaneler, yıldızlara bakarak uyumuş niceleri

Konuşmuş sohbet etmiş kavga etmiş, yıldızların altında

İsa kimdir, Meryem kimdir, oğul mudur, yalnızca insan mı

Kimi emzirir Meryem, insan mı, hristiyan mı, yoksa bir ulu mu

Yıldızlar daha yakınmış kendilerine Roma’dan…

Pembe mermerin içinde deniz kabuğu

Gülüyormuş bunlara demiş beş milyon yıl önce

Doğdum büyüdüm öldüm bir deniz tabanında…

Sason vadisinde mermer pembesini bulduk

 

Alahan…

 

Bizim Çelebi’nin yeni usta elinden çıkmış dediği

14P.E._Alahan

Mikail le Cebrail’in boğaya bastığı

İşkenceyle geçen yüz yılların

Paganlardan alınan intikamıdır bu diyerek

Keklik ve balıkların kutsaldır, fakir Bizanslı her yerde bulur onları

Boğalar bakım ister yem ister ancak Romalılar bakabilirdi onlara

Alahan’a gittik, yaprak yeşilini ardıçtan aldık…

 

Mavga…

 

Bizim Alaaddin 1230’da almışta kaleyi

Dikivermiş kuleyi, donatmış çinilerle

Çinilerden mercan kırmızısını aldık…

 

Yerköprü…

 

Son renkleri Yerköprü’den aldık19P.E._Yerkopru_su_mavisi_yesili_ve_ruhu

Suyun mavisi, suyun yeşili,

Suyun beyazı suyun ruhu

Biliyoruz cansızlarında ruhu var…

 

Görev tamamlandı…

 

Apollon’a höykürerek ağlayan

Toroslarda, aradık, araştırdık bulduk

Renkler tamamlandı bir bir…

Işıklar saçtı gülücükler dağıttı çevresine Apollon

Dileyin benden ne dilerseniz…

 

Hediyemiz…

 

Hediyedir bize

Yeryüzü renklenmesi, çiçeklerin açması, göğün denizin mavisi

Yaprağın yeşili toprağın kahverengi

Bir kelebeğin kanat çırpması ve bir kuşun şarkı söylemesi

Boynu bükük kalbi kırık, ışıksız kalsaydı Apollon

Kim sağlık verirdi hastalarımıza

Kim kime aşık olur iki sevgili yan yana gelir

Erkek eve ekmek getirir kadın çocuğunu emzirir….

 

 

Fotoğraflar; Pelin Etiman, Selma Bilen, Mehmet Kobaner

 

18Toroslarda_Isk_ve_renk_aryoruz

15P.E._Alahandan_ardc_yesilini_aldk16Ambulatuar_kilise_Dagpazar17P.E._Mavga_Kalesi_bizim_Alaaddin_Iznik_Cinisiyle_dosemis_kuleyi




Sayı 15 (Temmuz - Ağustos) 2013

Bu yazı 6908 defa okundu.