Olmak Yolunda Olamamak; Sınavlarla Sınanmak

Bundan iki yıl önce 10. sınıf velisi olarak dershane toplantısına çağrıldığımı hatırlıyorum. Mutlaka gidilmeli diyerek strese sokulduğumu da. Gittim. Kocaman salonda konuşan bir yetkili, bize sürekli nasihatlarda bulunuyordu. İlginç olan ise velilerin onu pür dikkat dinlemesi ve duruma katılması idi. Hayatımda bu kadar sıkıldığımı ve vaktimin bu kadar gereksiz yere çalındığını hissettiğim başka bir toplantı olmadı. Çünkü yetkililer ' çocuğunuzla arkadaş olun, onunla konuşun, ona güvenin vs  gibi ilk okuldan hatta anaokulundan bu yana veli toplantılarında duymak zorunda bırakıldığımız nasihatlarda bulunuyordu. Ben ise dehşete düşmüştüm. Söz alıp şöyle dedim. 'Bizler buraya 10 . sınıf öğrencisi velisi olarak sizi dinliyoruz. ve bu söylediklerinizi ana sınıfından bu yana dinlemekteyiz. Eğer hala bu nasihatları söyleme gereği duyduğunuz veliler varsa bence uğraşmayın. Bu yaşa kadar uygulayamamışlarsa hemde onlarca defa dinlemelerine rağmen bence ümit yoktur. Bundan sonra da uygulayamazlar.'  Çok sinirlenmiş aynı zamanda üzülmüştüm. 

Bu yıl bizim için zor bir yıldı. Yeğenim Arda üniversite sınavlarına katılacaktı. Bende sabırsızlıkla beklediğim sınav stresinin veli boyutunu yaşayacaktım. Beş yaşından bu yana Arda ile beraber yaşıyorum. Velisi ve en yakın arkadaşı benim. Başlarda bu kadar güzel anlaşırken ve akıllı bir evlada sahipken sınav stresi bize uğramaz diye düşünüyordum. Tabi ki öyle olmadı. Kendimizi sınav stresin içinde buluverdik. Çok şey öğrendim Arda'dan. Gençler ve veliler  için bir faydası olabilir belki diyerek üniversite hazırlık öğrencisinin neler çektiğini anlatmak istedim. Gelecek kuşakların bu dönemim çocuklarının yaşadıklarını bilmeleri açısından bu röportajı çok önemsiyorum. İşte ileri de çok büyük işler yapacağına inandığım bir öğrencinin verdiği cevaplar;


arda 1*Beklenen an geldi. Bu ay sınav ayı. Çalıştın, uğraştın ne için?

Evet. Sonunda kurtulacağım. Sınav stres vs ama benim en üzüldüğüm nokta şu; Bu dönemde biz kendimiz için bir şey yapmıyoruz. Ailelerimiz için çalışıyoruz. Velilerin en büyük istediği 'Oğlum şuraya girdi ' diyebilmek. Kendi için. Bizim için değil. Özellikle çok hırslı velilerde bu ön planda. Çocukları sınav  strese sokmuyor bence. Anne-babalara ne diyecekleri strese sokan. % 90 ı kendisi için değil, ailem iyi düşünsün diye tercih yapıyor.
 

*Anneler mi babalar mı daha hırslı?

Anneler tabi ki. Tartışmasız böyle
 

* Peki ya sen?

Ben herhangi bir ünv mezun olsam bile bir şekilde bir şeyler başarabileceğime inanıyorum. Ama bende sırf ailem mutlu olsun diye çalışıyorum. Üniversiteden sonra ise sadece kendim için çalışacağım. 
 

*Sınava hazırlanma aşamasında sence veliler ne yapmalı?

Sınav çalışma aşamasında her şeyi en iyi bilen öğrencidir.Yani kendisidir. Veli onunla derse girmiyor ki, onunla konular hakkında belki de hiç konuşmamıştır bile. Kaç aile gördüğümüz konuların neler olduğunu biliyor? Kaçar soru çözmemiz gerektiğini biliyor? 
Bu yüzden öğrenci programını kendi yapmalıdır. Özel ders alacaksa öğretmenini kendi seçmeli.


* Peki bu bir alışkanlık mı? Yoksa önceden gelen bir disiplin mi?  Her öğrenci senin gibi değil. Birilerinin ona yol göstermesi gereken çok sayıda öğrenci var.

Bana göre veliler bazı hocalara yanlış şekilde bağlanıyor. Mesela her branş kendi dalında yol gösterici olmalı. Çünkü bu işte büyük paralarda dönüyor. Bu da bir gerçek. Veliler buna dikkat etmeli. Önemli olan öğrencinin nelerde eksik olduğunun farkında olması, ailelerinde birine körü körüne bağlanmamaları. Öncelikle kendi çocuğuna güvenmeli, hocaya değil. 


* Böyle çok güvenen kaç veli vardır.

Durum çok vahim. Gördüğüm kadarı ile tüm veliler hocalara güvenmiş durumda.
 

*Okul yönetiminin 'bizim zamanımızda hiçbir şey yoktu biz başardık, sizin tüm imkanlarınız var' söylemlerine çok sinirlendiğini biliyorum. Ne demek istersin? Sizin nesil çok mu şanslı?

Bana göre eski zamanlarda imkanlar çok kısıtlıydı, fırsat bulamıyordu ama herkes için bu böyleydi. Eskiden 10-15 soru yapıp tıp yazabiliyormuşsun. Şimdi biz sıfır hatayı hedefliyoruz ki , en iyiye değil, iyi bir üniversiteye girebilmek için. Herkes daha başarılı, çünkü herkesin daha fazla imkanı var. Geçmişe yönelik kıyas yapınca, mesela en sevmediğim konuşma tarzıdır kendisi ile kıyas yapan insanlar... Bizim zamanımız daha da zor demekte istemiyorum ama ikisininde zorlukları ve imkanları var kıyas yapmak bence çok yanlış.


*Senden sonrakiler nasıl olacak peki?

Aynı şeyler olacak. Sistem uzun yıllar değişemeyecek. Eski nesil yeni nesile 'bizim zamanımızda...' diyerek cümleler kuracak. Ama ben asla demeyeceğim.

arda 2


*Eğitim sistemi hakkında ne düşünüyorsun?

Gerçekten öğrenci açısından çok kötü bir sistem. Bunun devlet büyüklerimiz de farkında ama hiç bir şey yapamıyorlar. Gerçek bu. Ben mesela çok istikrarlı çalışan biri değilim, sürekli mola veren, rahatlama modunda bir öğrenciyim, benim gibi olmayan bu sene kendini tamamen kapatıp ders çalışan arkadaşlarım var. Senenin başında 'strese dayanırım zor değildir' diyordum. Ama gerçekten çok farklı bir duygu, bazen gülemediğim oluyor, psikolojim bozuluyor. Çalışmayınca suçluluk hissediyorum. Çünkü çevremdeki herkes kendini kapatmış durumda, hocalarımız da sürekli psikolojik baskı uygulamakta Öğretmenlerimiz 9. sınıfta başlıyor. Şöyle diyorlar; 'dokuz-onda çalışmayacaksınız biliyoruz'. Otomatikman çalışmıyoruz. '11. sınıfta başlarsınız' , '12. sınıfta eminim hepiniz çalışacaksınız'  önceden sana bunu lanse ediyorlar, beynine işliyorlar. Ben bunu gerçekten garip karşılıyorum. 
 

*Zeki olmak ile çalışkan olmak arasındaki fark nedir?

Herkesin söylediği bir şey var. Bu sınavda zeka kazandırmıyor. Evet gerçekten de sadece zeka yetmiyor. Zekanın çok önemi var . Mesela zekası yüksek biri her hangi bir konuyu bir kere dinler ve anlar, soru kalıplarının belirli bir kısmını görmesi onun için yeterlidir. Bu sayede fikir yürütebilir, yeni çözümler bulabilir. Ama standart düzeyde biri konuyu bir kere görmesi yetmeyebilir. Bir kaç kez çalışması gerekebilir. Daha fazla soru kalıbı görmesi gerekir çözebilmesi için.  Ama sonuç olarak diyelim ki, biri bir saatte öğreniyorsa, diğeri 3 saatte, diğeri 5 saatte öğrenir. Yani zeki olanı geçme ihtimali her zaman vardır. Zekanın şöyle bir artısı var. Bunun farkına varıp kullanırsan herkesin en önündesin demektir..
 

*Bu dönemde iyi arkadaşa sahip olmanın değeri nedir?

İyi bir arkadaş seni rahat bırakır.Ders çalışmayan biri de olsa, anlayışla karşılayıp rahat bırakır, çalışkan arkadaşlar ise seni motive eder.  Moraliniz bozuksa size  2-3 gününü boşa geçirebilirsin ki kaybedecek vaktimizin olmadığı bir dönemdeyiz. Bu yüzden iyi arkadaş, iyi bir hoca ve çevre çok önemli. Aslında bu dönemde herkes birbirini anlayışla karşılıyor. Ders çalışacağım lafı bu dönemde sana dokunulmazlık getiriyor.  Ben çok şanslıyım çok güzel arkadaşlarım ve Neslihan Can gibi bir hocam var.Neslihan hocam, ne zaman canım sıkılsa arayabileceğim biri. Her öğrenciye böyle bir öğretmen lazım. Hocanın fikri öğrenci açısından ayrı bir değere sahiptir. 
 

*Senin en sevdiğin derslerin matematik ve geometri. arda 3

Matematik benim için her şeydir. Her şeyin içinde olduğu için her şeydir. Zihnimi rahatlatan bulmacadır. Sınavdan sonra boşluğa düşeceğimizi düşünüyorum. Bu yüzden sınavdan sonra rahatlamak için matematik çözeceğim. Eğlence için. 
Bence tüm dersler çalışılarak öğrenilebilir. Ama geometri öyle değildir. Mesela geometrisi orta düzeyde olan biri yoktur . Ya çok iyidir, ya çok kötüdür. Geometrideki sihri bir kere görürsün artık hep çözersin. Müthiş bir zevk benim için.
 

* Sen özellikle matematikte arkadaşlarına çok fazla destek oldun, çözemedikleri soruları çözüyorsun. Bu sana vakit kaybettirmiyor mu?

Kesinlikle hayır. Bana Eğer benim matematiğim iyiyse bunun sebebi insanların bana soru sorması. Bir insanın öğrenirken anladığı %20 ise, onu anlatırken anladığı %60 imiş. Anlatarak daha iyi öğrenirsin. Bunu çok yaptım gerçekten işe yarıyor. Tabi ki kimin sorusunu çözeceğinde önemli. Belirli kişiler vardır , ders çalışmaya yeni başlamışlardır normal sorulardır. Yine çözerim ama bana bir şey katmaz. Ama öyle arkadaşlarım var ki belirli bir soru düzeyine erişmişler, çözemedikleri sorular güzel sorulardır. Onların sorularını çözmek bana çok şey kattı. 
 

* Bu zorlu süreçte özel zevklerine zaman ayırabildin mi?

Ayırmam gerekiyordu. Gitar benim kafamı dağıtan ve hep rahatlatan bir araç. Hatta araçtan öte bir şey. Adı bile var. Gitar çalarken tüm düşüncelerden arındığımı hissettim , o an için hiçbir şey düşünmüyorum. Zihnimi dinlendiriyorum. Düşünmeyi seven biriyim ama her zaman düşünmekte yorabiliyor insanı.
 

*Birçok arkadaşının tercihleri belli ama senin değil. Neden?

Aslında tabi ki bir şeyler var aklımda ama sadece şu an önemli olan puanım. Puanıma göre şekillendirmek istiyorum düşüncelerimi. Bunun nedeni de eğer sadece bir şeye odaklanırsam, tabi ki bu bir hedeftir, belki daha iyi çalışıp daha hırslı olurum. Ama eğer ulaşamazsam çok büyük hayal kırıklığına uğrarım ve belki de iyi bir puan yapmama rağmen sevinemem ve gideceğim üniversitede de güzel zaman geçiremeyebilirim. Alışmam sıkıntı çıkartabilir. Bu yüzden tabi ki hedefimi yüksek tutuyorum. Ama bu hedefler her zaman yapabileceğinizden yüksek olmalı ama hayal olmamalı, ütopik olmamalı. Geçen ilkokul yıllığımı açtım, orada da aynı düşüncelerim var. Demek ki ailem hiç etkide bulunmamış.
 

* Arkadaşlarının tercihleri için ne düşünüyorsun?

Geçen bir arkadaşım tıp okumak istediği söyledi. Ben de ona mühendislikte daha mutlu olabileceğini söylediğimde aldığım cevap şuydu; 'Arda ben parayı seviyorum' , tıp okumayı sırf parası için tercih eden çok arkadaşım var. Ama para bir yere kadar. Velilerin endekslemelerinin sebebi de biraz bu. Çoğu veliye göre tıp yazmazsa o çocuk zengin olamaz, saygı göremez, hayatı biter. 
 

* Sanatsal ve felsefik görüşün gence neler kattığından bahseder misin?

En önemli şey düşünmek. Bu sınav sistemi için de bu geçerli. Benim en yanlış bulduğum şeylerden biri de arkadaşlarımın soruyu çözemeyince , hocaya götürüp çözdürmeleri. Ben eminim ki üç gün sonra aynı tarz soruyu gördüklerinde çözemeyecekler. Çünkü soru üzerinde düşünmediler. Önemli olan o soruya yarım saat harcasın ama en son kendisi çözsün , hocaya çözdürmekten çok daha faydalı olur.
Sanatta o düşünmeyi , çabalamayı, sıkılmamayı öğretir. Aslında,düşünmeyi sevmeyi öğretiyor bana göre. Fikir üretiyor. Sosyal zeka, ders zekası ayrı dile getirilir ama bana göre iki zeka da bir. Etrafımdaki insanlara bakınca zeki olmadığına inandığım insanlar çok sosyal olamadığını da görüyorum. Tabi ki bir sosyallik ediniyor çünkü derslere vakit ayırmadığından vakti çok oluyor ve sosyallikle kapatıyor. Ama zeki olup sosyal hayatını devam ettiren , herhangi bir müzik aleti çalan, resim yapan sanat ile uğraşan insanlar çok daha başarılı oluyorlar. İşte bunları zeka olduğu için yapabiliyor bence. Zamanı daha verimli geçirebiliyor zekası sayesinde.
arda 4


*Sanatsal çalışmalar sana neler katıyor?

Bir kere en önemlisi beni rahatlatıyor. Stres atıyor insan değişik çalışmalar görünce. Başka insanların fikirlerini görüyorsun orada, fikir paylaşımı, alış-verişi yapıyorsun. O resme veya fotoğrafa bakarak gerçekten ona fikrini katıyorsun o da sana cevap veriyor. Konuşuyorsun resmen. Düşünüyorsun. Bu sınavı kazanmak istiyorsan düşüneceksin, hayatı kazanmak istiyorsan yine düşüneceksin. En önemli şey düşünmek.
 

*Sınav bittikten sonra ne yapmayı düşünüyorsun?

İlk önce samimi arkadaşlarım ile tatil planlıyorum. Futbola yeniden başlayacağım. Ertelediğim her şeyi yapacağım. Rahatlamak istiyorum. Üniversiteyi laylaylom geçirecek biri değilim. Bu yüzden yazımı dinlenmek ile geçireceğim.

Yorum gücü , analiz ve gözlem yeteneği yüksek bir genç Arda. Çevresini çok iyi gözlemleyen , insanları çözerek onları anladığı için mutsuz olmayan biri. Lise son sınıfta mücadele eden bir Dahi ile aynı evde yaşayan ben, onun iyi olan gözlemci ve analitik düşünce yapısına dayanarak dönemin gençliğini sentezleyebildiğini düşündüm ve bu röportajı yapmak istedim. Tabi ki bunları okusa da iflah olmayacak veliler olacaktır...

Son olarak; Sınavımız iyi geçti. Ailecek mutluyuz.Umarım hepsinin yolu açık olur.Hayallerine kavuşur ve çok mutlu olurlar.




Sayı 21 (Temmuz - Ağustos 2014)

Bu yazı 4775 defa okundu.