Çirkin Erkek Yoktur, Bakımsız Erkek Vardır!

 

ataturkBu söz kadınlar için söylense de artık erkekler için de geçerli. Hatta genç, çocuk, yaşlı sıfatlarıyla da sınırlı değil bakımlı olmak arzusu, güzel hissetme isteği. Antik Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın dillere destan süt banyoları, Büyük İskender’in başlattığı tıraş modası, tarihin akışında da insanların bakımlı ve güzel olmak istediklerini ispatlıyor.

 

“Ayna ayna söyle bana, var mı benden güzeli bu dünyada?” diyerek güzelliğinin dillere destan olmasını isteyen masal kahramanlarının söylemleriyle büyüyüp, gerçekliğimize aktardığımız güzellik, güzel görünme tutkumuz şimdilerde sadece kadınlar için değil erkekler için de geçerli.Şöyle bir söz vardır hani “İnsanlar; kıyafetleriyle karşılanır, kişilikleriyle uğurlanır.”Estetik, güzellik, imaj, bakım artık günümüzde erkekkadın tüm cinsler için çok önemli hale gelmiş bir durumda.

 

Yolda yürürken yanımızdan geçen erkeğin bakımlı kıyafeti, temiz ve fit hali, yanımızdan geçtikten sonra burnumuzda kalan temizlik ve hafif parfüm kokusu sanırım çoğumuzun dönüp arkasına baktıracak ve bu kim diye sorduracaktır.

 

Aynı şey elbette kadınlar için de geçerli.Beynimizin bir yerinde kalacak o ilk görüntü, ön yargımıza fakat olumlu bir ön yargıya neden olmakta.heykellerİşte, aşkta karşı cinse, ilk izlenim olarak olumlu elektrikler uçuşturmaktadır. Bu bilimsel olarak kanıtlanmış olup, iletişim uzmanları, imaj yapıcılar ağırlıklı olarak olumlu ön yargı geliştirme konusunda çalışmalarını yönlendirmektedirler.Elbette bu ilk bakış sonrasında, bireyin kişiliği, becerileri, davranışları, her türlü ilişkinin sonucunu belirleyecektir.

 

Güzellik nerde başlar? Öncelikle, temizlikte elbette. Sonrasında ise bireyin kendini nasıl görmek istediğine göre bakım kürleri, lazer epilasyonlar, estetik dokunuşlarla devam eder.
Victor Hugo ‘nun ünlü eseri Notre Dame ’ın Kamburu romanındaki Quasimodo (Türkçe okunuşu Kazimodo)’nun çirkinliği, çingene kızı Esmeralda'yı görüp ona aşık olmasına engel olamamışsa da
sevdiğiyle bir birliktelik yazık ki yaşayamamıştır.


O zamanlar, günümüzdeki teknoloji mevcut olsaydı ki kısa süre önce ülkemizde yüz nakli gerçekleştirildiğini de göz önüne alırsak, birkaç estetik ameliyat zincirinden, iki-üç seans epilasyon uygulamasından sonra, belki de Quasimodo sevdiği kızla musmutlu bir yaşam sürebilirdi.
Dünyada, ülkemizde ve güzel Adana’mızda bedenimizin bizi mutsuz eden bölümlerini istediğimiz gibi değiştirebileceğimiz olanaklarımız mevcut.
Gerek epilasyon-lazer epilasyon (istenmeyen tüylerden tümüyle kurtulma) uygulamaları, gerek saç bakımları(saç ekme-saç ekletme) , gerek bedenimizde istemediğimiz yağlardan cerrahi yöntemlerle kurtulma operasyonları(liposuction), gerek cerrahi yöntem yerine vücut şekillendirme aletleri(Radyofrekans, Vakum yöntemi, Kavitasyon), gerek yüzümüzde vücudumuzdaki beğenmediğimiz yerleri(kulak, burun, cilt, göğüs, vajina, kaş, dudak, diş , diş eti, aklınıza beğenmediğiniz neresi gelirse) estetik dokunuşlarla istediğimiz gibi estetik cerrahlarımız ve estetik merkezlerimiz vasıtasıyla değiştirmemiz mümkün.


Bunun yanında ayak, el, yüz bakımları(manikür, pedikür, peelingler), masajlar, kalıcı makyajlar hem erkek hem de kadınlarımızın hizmetinde.
Gözlük kullanmamak adına göz çizdirme, lens uygulamaları da kullanabileceğimiz uygulamalar arasında.
Güzelliğimiz, bakımımız için teknoloji ve teknolojiyi geliştirenler sağ olsunlar var olsunlar demek istiyorum.
Bu dokunuşlar görüntümüzdeki sahteciliktir, önemli olan iç güzelliğimizdir diye itiraz edenler olabilir.


Aynaya bakınca kendimizi mutlu, keyifli, enerjik, bakımlı hissediyorsak bu enerjimizi yakın, uzak çevremize de taşıyabiliriz düşüncesindeyim. O yüzden elimizde bulunan bu teknolojileri madii olanaklarımız elverdiği ölçüde neden kullanmayalım ki?
Elbette yüzümüzde, gözümüzde, dudağımızda, vücudumuzda estetikleri abartıp, duyularımızı bile ifade edemeyecek duruma gelmeden yapmak, usta ellerde en doğal ve sağlığımızı tehlikeye atmayacak şekilde yaptırmak çok önemli.

“Metroseksüel Erkekler”e ve bu tanıma alışmaya, sevmeye başladık.
“Metroseksüel” kelimesini önceleri “Kadınsı Erkek” olarak algılayan ama gün geçtikçe bunun doğru anlamının gündelik konuşma sözlüğümüzde yaygın olarak kullanılmasıyla, aynı zamanda erkekleri kuaförlerimizde manikür, pedikür, yüz bakımı, epilasyon yaptırırken gördükçe, bu kavram artık toplumumuzda “Bakımlı Erkek”, “Dış Görünümüne Önem Veren Erkek” olarak kullanılmakta olup, kabul görmüş durumdadır.

Bu kavramın içeriğinde neler var kısaca bakacak olursak;
Tertemiz, deodorant-hafif parfüm kokulu mis gibi bir ten, bakımlı bir cilt, istenmeyen tüylerden arınmış sağlıklı bir vücut, beyaz, pırıl pırıl dişler, uzun, kısa, at kuyruğu yapılmış ne olursa olsun yağlardan arınmış, kepeksiz saçlar, bakımlı eller ayaklar tırnaklar, tertemiz-ütülü-lekesiz-abartısız kıyafetler, cilası-badanası yapılmış ayakkabılar, belki kulakta minicik şık bir küpe, kıyafeti tamamlayan şık bir fular, cepte bir kumaş mendi, gülen bir yüz, kibar, nazik davranış(Örnek olarak yere tüküren, sıra kapmak için kaynak yapan bir erkek, bana hiç de güzel görünmez), güzel konuşma, nerde nasıl davranması gerektiğin bilme özelliklerini bir arada bedeninde ve ruhunda barındırabilme olarak özetleyebiliriz.
Halk sözlüğümüze ilk girdiği sıralarda “Metroseksüel erkek” aynı zamanda belirli gelir düzeyine sahip olarak algılanıyordu ama günümüzde bu da ortadan kalkmış durumda. Her gelir grubu için bakım kuruluşları mevcut, kozmetik-bakım ürünlerine de kolayca ve istediğimiz fiyata ulaşabilir durumdayız.
Bakımsız erkeğe artık hatunlar yüz çevirir oldu.
Elbette aynı şey erkekler için de geçerli.
Bakımsızlığın birçok evliliği, ilişkiyi çıkmaza soktuğu da bir gerçektir. Karşı cinsi, cinsellik-görsellik açısından olumsuz etkilemektedir. Boşanma gerekçeleri arasında; kişilerin kendini bırakmaları, önemsememeleri, bakımlarını aksatmaları büyük bir yer kaplamaktadır.

Önce kendimize ve sonra karşımızdakilere saygı kapsamında, bu kavramın sadece erkeklere özgü değil tüm cinsiyet ve yaş kategorileri için de geçerli kılmalı diye eklemek istiyorum tekrar ve tekrar.

“ÇİRKİN İNSAN YOKTUR, BAKIMSIZ İNSAN VARDIR !”


Her daim önce sağlık olsun, sonra güzellik.
Hepinize sağlıklı, musmutlu, bakımlı, güzel hissettiğiniz güzel günler dileğimle.


 

Sevgim ve Saygımla,
İlkay Zehra ÜLBEĞİ




Sayı 9 (Temmuz - Ağustos 2012)

Bu yazı 5937 defa okundu.