Ajansın İçinden (Sayı 5)

İlk sayımızdan, elinizde bulunan 2011 yılının son sayısına kadar tüm yazılarımızda bu dergi fikrinin nasıl oluştuğunu, çıkış amacını, misyonunu ve politikasını özellikle belirtmeye çalıştık. Böyle bir yayını bir başka ajans da çıkartsa ya da bizler farklı mesleklerin mensupları da olsaydık yine de böyle bir oluşumun içerisinde yer almak istedik.

Bu oluşumda, İnterkey olarak yayın kurulunda olmamızın yanı sıra, mevcut imkanlarımız dolayısıyla işin bir de mutfağında yer almak bize düştü. Bu da beraberinde, derginin pazarlama ve saymanlık görevlerini getirdi.

2011 yılı boyunca pek konu etmemeye çalışsak da, harcanan mesaiyi, oluşan mali yükümlülükleri, gelir – gider dengesizliğini gören birkaç büyüğümüz, korkmuş olacak ki, bize çekinerek: ‘Bu dergi yoluna devam etmeli’ dedi.

2012 yılında da çıkartacağımız sayılarımızın çalışmalarının aynı hızla planlandığını buradan söylemek isteriz. Lakin bu yeni dönemde, sizleri de haberdar etmeye çalıştığımız, ticari sebeplerden uzak, abonelik ve sponsorluk çalışmalarımız olmasına karar verdik. Dergimizin yayın politikasından hiçbir taviz vermemek koşuluyla yürüteceğimiz bu çalışmalarda, sizlerin de desteklerinizi alacağımızdan eminiz.

Bir taraftan, dostlarımız, www.altinsehiradana.com/abonelik adresinden online abonelik başvurusu yapabildikleri gibi, dergimizin de temsilcileri sizleri ziyarete başlamıştır.

Diğer taraftan ise 2012 senesi için yıllık reklam verecek sponsor arayışlarımıza hız vermiş durumdayız. Bu konuda yardım ve desteklerini esirgemeyen öncelikle Yayın Kurulumuza ve Altın Oran Düşünce ve Sanat Platformundaki dostlarımıza teşekkürü bir borç biliriz.

 

2011’den...

‘Sanırım bizim en büyük şansımız yaşadığı şehre  bu kadar değer veren insanlarla bir şekilde yolarımızın kesişmiş olmasıdır.’

 Sayı 1

 

‘Hedeflenen amaca ulaşılmış, masaüstlerini süsleyenden öte okunan bir dergi olmuştu.‘

 Sayı 2

 

‘Muzaffer İzgü, geçenlerde bir TV programında ‘İnsan doğduğu, doyduğu kente karşı sorumludur’ dediğinde bir kez daha hatırladım bu dergiden beklentimizi. Aslında hiçbir beklentimiz yoktu, biz sadece vefa borcumuzu ödüyorduk.’

 Sayı 3

 

Altın kelimesinin, Adana ismi önüne gelmesi aslında tesadüf değildi. Biz bu projeye başlarken, şehrimizin “Altın” olduğunun bilinciyle başlamıştık. Adana’nın gerek kentsel sorunlarını gerekse imajı ile sıkıntıları tabiki farkındaydık ama bu yaraları kanatmak yerine, bu farkındalıkla, bu yaraları iyileştirmenin yollarını aramaya, günümüzün popüler deyişiyle ‘pozitif ayrımcılık’ yaparak bardağın dolu tarafını görmeye, göstermeye çalıştık. 

 Sayı 4




Sayı 5 ( Kasım - Aralık 2011 )

Bu yazı 6916 defa okundu.