Adana'da Tango

 Tango, yalnız aşkı değil, hayatı da anlatan bir danstır. Bir erkeğe ihtiyaç duymadan parasını kazanan, sinemaya, tiyatroya, sergiye, tatile tek başına giden hatta kendi evinde yalnız yaşayan bir kadın, tango yapmak için önce “erkeğin kendisini yönetmesini”, erkeğin hakimiyetine girmeyi kabul etmek, hatta öncelikle bu kavramları öğrenmek zorundadır.

 

Bir erkeğin dansı yönetmesi; hâkimiyeti karşı cinse bırakması, günümüz kadını için öyle basite alınacak bir iş değildir.IMG_0261

 

“Bir erkeğin dansı yönetmesi” yazılması ve okunması kolay bir cümledir. Halbuki kendi hayatını yöneten bir kadının, birkaç dakikalığına da olsa, hâkimiyeti karşı cinse bırakması öyle basite alınacak bir iş değildir. İşte bu nedenle, dans kurslarına başlayan bayanlar, birkaç aya kalmadan dersleri bırakır. Bahaneler basittir: “Yapamıyorum, partnerim yok, işten çok yorgun çıkıyorum”

Oysaki kadının dans derslerinde başarısız olmasının en önemli nedeni, iş hayatının bitmek bilmeyen koşuşturmacasında, başarı odaklı bu mücadelede, bir erkeğe teslim olma duygusunu unutmuş olmasıdır. Teslim olmak, güvenmek, aynı zamanda “aldatılma” riskiyle birlikte belirsizlik taşır. Günümüzde evliliklerde de yaşanan en büyük sorun, kadının her işi başarma duygusu ile hareket ederek, erkeği fark etmeden, bilinçsiz davranışlarıyla “yönetmeye” başlamasıdır. Erkeğin sorumlulukları azaldıkça, kadına düşen görevler artmakta, tıpkı tangoda olduğu gibi evlilik dansının ritmi ve dengesi bozulmaktadır.

 

Tangoda ilk ders “denge” dir. Kadın ve erkeğin, iki ayağının üstünde , vücut ağırlıklarını eşit dağıtmayı öğrenmesi ile başlar dans… Tıpkı hayatta olduğu gibi, önce iki ayağının üstünde durmayı, sonra yavaş yavaş dengeyi diğer ayaklara kaydırarak yürümeyi öğrenirsin. Müziğin hızlanması ile yavaş yavaş ağırlıklar değişir ve ilk adımlar atılmaya başlanır…

 

Tango; erkeğe, kadını “yönetmeyi”, onu

koruyup kollamayı, onu izlemeyi ve gerektiğinde

onu beklemeyi öğretir.

 

Kadının erkeği takip etmeyi öğrenmesi kadar, erkeğin de kadını yönlendirmeyi bilmesi gerekir bu dansta. Sonuçta iki kişilik bir danstır Tango; erkeğin tek başına hareket etmesi dansı ve ritmi bozar. Dans sırasında erkeğin, gerektiğinde yavaşlaması, belki durması ve kadını beklemesi gerekir. Erkek bir adım atar, kadın aynı ayak ile karşılık verir partnerine... Kadın ruhundan anlamayan erkek, aceleci, sabırsız ve telaşlıdır. Müziği dinlemez, ezberlediği hareketleri hızla ve arka arkaya sıralamaya çalışır. Tecrübelerini “doğru” kabul ederek, sorgulamadan, karşı tarafa dikte etmek isteyen erkek, ilişkinin ritminin bozulduğunu fark etmez, kadın geride kalmıştır; yetişemiyordur hayatın müziğine… Tango, erkeğe, kadını “yönetmeyi”, onu koruyup kollamayı, onu izlemeyi ve gerektiğinde onu beklemeyi öğretir. Diğer dansçılar da vardır sahnede ve kadın arkası dönük olduğu pistte kimle çarpışacağını bilemez, erkeğin kendisini korumasını ister. Erkek, hem partnerini yönetmeli; hem de onunla uyum içerisinde olmalı; kadının ritmini, kendi ritmine uydurmayı başarmalıdır.

 

Bir ilişki yaşamak gibidir tango. Dans ederken sadece vücudunu değil, ruhunu da eğitirsin. Partnerine güvenmeyi, kendini ona teslim etmeyi, ezberi bırakmayı, hayatı yaşamayı, birlikte hareket etmeyi, birbirini beklemeyi öğrenirsin her şeyden önce. Aceleci ve sabırsız olmayı, tek başına hareket etmeyi bırakıp, pervasız ve korkusuzca müziğin ritmine ayak uydurmaktır dans etmek. Disipline olmak, asla pes etmemek, her hareketi defalarca defalarca bıkmadan usanmadan yapmak gerekir. Gerek partnerinle, gerek hayatla bir ve bütün olmayı öğrenmenin en güzel yollarından biridir tango…

 DSC_0783

Tango’nun Adana’da popüler bir dans haline

gelmesi, 2008 yılında “Arjantin Tango

Akdeniz Bölge Yarışması”nın Adana’da düzenlenmesine vesile olmuştur.

 

Adana’da, 2007 yılından sonra büyük bir hızla Dans Okulları açılmaya başlanmış ve tango dersleri gittikçe popüler bir hale gelmiştir. Türkiye’de dans yarışmalarının televizyonları süslemesi nedeniyle, gençler tango derslerine oldukça ilgi göstermektedir. Televizyondaki yarışmalara koçluk yapan özel hocaların da Adana’ya dans dersleri için gelmeleri, tangonun sevilmesine ve yayılmasına neden olmuştur. tangonun Adana’da popüler bir dans haline gelmesi, 2008 yılında Arjantin Tango Akdeniz Bölge Yarışması’nın Adana’da düzenlenmesine vesile olmuş, çevre illerden gelen tango severler Adana’da buluşmuştur. 2007 yılında Adana’da bir tek tango dersi veren okul var iken, şu anda yaklaşık 10 okulda tango dersleri aktif olarak verilmektedir.

Tangonun fiziksel olarak çok yakın bir dans olması ve yalnızca kendi partnerinizle, eşinizle yapabileceğiniz bir dans olması fikrinden uzaklaşan genç yaşlı bir çok tangosever bu kurslara katılarak dans etmenin tadını çıkartmaktadır. Dans okulları kendi sınıflarında “Stüdyo Milonga” şeklinde küçük çaplı pratik geceleri düzenlerken, büyük kafe barlarda, tüm dans okullarının öğrencilerinin katılabildiği daha kapsamlı tango geceleri de düzenlenmektedir. “Milonga” adı altında düzenlenen bu gecelerde; Turgut Özal Bulvarı’nda bulunan “Latino” da her Salı akşamı; Reşatbey Mahallesi’nde bulunan Wien House’da ayda iki cumartesi akşamı tüm dans severler biraraya gelmektedir.




Sayı 8 (Mayıs - Haziran 2012)

Bu yazı 14879 defa okundu.