Türkçenin Bilimsel Devrimi ve ‘Fe’ Klavye

Türkçe en hızlı “Fe” klavye ile yazılır.

 

Ocak ayında Başbakanlık tarafından hazırlanan bir genelge haberi, eski bir tartışmayı yeniden alevlendirdi: Bilgisayarlarımızda veri girişi yapmak için kullandığımız klavyelerimiz, hangi tuş düzenine sahip olmalı?
Sol üstteki tuşlarının sırası QWERTY olan Amerikan Q Klavyesi mi, FGĞİOD ile başlayan Türkçe F Klavye mi?  İsterseniz önce bahsi geçen genelge neymiş, bir bakalım.
Kamu kurumlarında F klavyenin kullanımının özendirilmesine ilişkin olarak  o zamanki Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ile AKP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem bir toplantı yaptı ve Başbakanlık taslak bir çalışma hazırladı. Başbakan Tayyip Erdoğan imzasıyla yayıma hazırlanan ve ilgili birimlere gönderilecek olan genelge ile F klavyenin kamu kurumlarında kullanımının artırılması, okullarda F klavye eğitiminin verilmesi ve buna göre klavyelerin üretilmesi öngörülüyor.

 

İsteyenlere “F” Klavye Zorunluluğu
Sanayi Bakanlığı daha önce bilgisayar satışlarında, isteyenlere F klavye verilmesi zorunluluğu getirme kararı almıştı. Cep telefonlarında da F klavye olmasına yönelik düzenleme yapılacağı belirtilmişti; ancak bu da henüz uygulamaya geçmedi. Bilgisayar firmalarına da F klavyeli imalat şartı konusunda henüz bir zorunluluk yok.
Ne yazık ki Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığına bağlı birçok okulda halen milli olmayan Q klavye kullanılmakta… Hatta bu yanlış, F klavye eğitiminin kalbi sayılan ticaret liselerinde bile yapılmakta… Bunun sebebi ise yazım standartlarımızın bilimsel veriler yerine, kendine “bilişimci” diyen bilgisayar ithalatçıları tarafından belirlenmesi…


Q Klavyenin Tarihçesi:
Yazı makinesinin mucidi olan Christopher Latham Sholes, 1867’de cihazın patentini alarak ilk çalışan örnekleri ortaya koyduğunda cihazın tasarımından kaynaklanan mekanik bir sorunla karşılaşır: Harfleri kâğıda basmak üzere kullandığı mekanik harf kolları, kapalı bir kutunun içinde yer almaktadır ve iki kol birden kâğıda doğru havalandığında içerde sıkışmaya neden olmaktadır.


Sholes bu problemin çözümü için, kullanıcının yazım hızını yavaşlatmak üzere harflerin yerlerini alabildiğine karıştırarak en çok kullanılan harfleri elin en zor ulaşabileceği yerlere yerleştirmeyi uygun görür ve Q klavye adını verdiğimiz harf dizilimi ortaya çıkar. Yani Q klavye, daktiloların hızlı yazma nedeniyle sık sık bozulmasına çare olarak geliştirilmişti.


Q klavyenin daha iyi alternatifleri olabileceğini düşünenler de olmamış değil. Örneğin Washington State Üniversitesinden Prof. Dr. August Dvorak, 1932 yılında yeni bir klavye dizilimi önerir. Ancak daktilo ustalarının, Q klavyeye olan mevcut alışkanlıkları, üreticilerin itirazı ve piyasanın Q klavye tarafından çoktan istila edilmiş olması ve 40 milyon daktilonun değiştirilme maliyeti ortaya çıkınca Dvorak’ın klavyesi yayılamaz ve kaybolup gider.

F Klavye, Türkçe için Geliştirildi
F Klavye, Türkçe için özel olarak geliştirilmiş bir klavye çeşididir. İhsan Yener, 1946’dan itibaren Türk dilinin özelliklerine uygun, standart bir klavye geliştirilmesi için resmi makamlara yazılar yazar ve “Bilimsel bir klavye yapın, sizin yaptığınızı kabul edelim.” cevabını alır. Bunun üzerine yabancı uzmanların da bulunduğu bir komisyon kurulur.
Türkçede kullanılmakta olan tüm kelimelerin istatistiği TDK’nin kılavuzundan yararlanılarak çıkarılır ve 29.934 kelime içinde hangi harften kaçar adet bulunduğu tespit edildikten sonra, parmakların fiziksel güçleri ve hareket özelliklerini de esas alınarak harfler yerleştirilir. Ellerin kullanım yüzdesi de hesaplanarak yapılan klavyede sol el yaklaşık yüzde 49, sağ el de yüzde 51 oranında kullanılacak şekilde harfler yerleştirilir. Türkçenin fonetik özelliğine uygunluk açısından sesli harfler sol elde toplanır.   Bu klavye düzeni 20 Ekim 1955’te standart Türkçe klavye olarak kabul edilir. Gümrük kanunlarına “Bundan sonraki ithalat standart Türk klavyesine uygun olacak.” diye bir madde konur. 1974 yılında Türk Standartları Enstitüsü tarafından da F klavye zorunlu standart olarak kabul edilir.

F Klavyenin Başarısı
Türkiye Dünya İkincisi
1955’ten itibaren uluslararası daktilografi ve steno yarışmaları başladı. Bize özel F klavyelerimizi kullanan yarışmacılarımız bu şampiyonalarda 28 defa dünya birincisi oldular. Bu birinciliklerin 14’ünde dünya rekoru kırıldı. Hatta bir defasında Fransızlar “Türkler yarışma için özel olarak hazırlanmış bir klavye kullanıyorlar.” diye itiraz ettiler.  6 saat süren tartışmalardan sonra, Fransızlara “Siz de yapın o halde özel bir klavye!” denildi. 2003 Dünya Bilgisayar ve Stenografi Şampiyonasına “F klavye” ile katılan Türk yarışmacıları takım halinde Dünya 2’ncisi oldular.


Bilimsel araştırmaların sonuçlarından da anlaşıldığı gibi Q klavye İngilizce dâhil, hiçbir dil için uygun değildir. Bir klavyenin işlevselliği kullanıcının dilinde en çok kullanılan harfleri parmakların en rahat ulaşabildikleri yere yerleştirilmiş olmasına bağlıdır. Q klavye ile hızlı yazdığını iddia edenler, F ile daha hızlı ve daha az yorularak yazacaklardır. Üretici firmalar, talep edildiğinde dil ayrıcalıklarını göz önüne alarak, istenen her türde klavye ile donanım ve yazılımlar üretip satmaktadırlar; yeter ki ithalâtçı, yerli üretici ve kullanıcı, klavye konusunda bilinçli olsun, satıcı tarafından dayatılan Q klavyeye karşı çıksın ve kendi dilinin klavyesini istesin.

 

Yazı: Edip Kuzey Akten

Fotoğraf: Onur Yağyemez




Sayı 3 ( Temmuz - Ağustos 2011 )

Bu yazı 6370 defa okundu.