Roma, Atina Şöyle Dursun, Neptün’ün evi Yumurtalık'ta….
Oldum olası fazla gururlu insanlardan hoşlanmam, nedir o, küçük dağları ben yarattım havası’. 

Roma'dayız her şey büyük para, turist mi, kazıkla gitsin… Sebeb, Neptün’ün çeşmesi Roma Trevi'deymiş. Neyse göreceğiz …

Trevi'deyiz sular çağlıyor, bir ara bir pıst pıst sesleri, bir tanıdık mı var ?. Elife kızı İpek, Elife kızı İpek … 

Hayırdır inşallah tanıdık mı var kimdir o derken…

Neptün bana göz kırpmakta ‘Çok uzun zamandır buradayım, sıkıldım, bana atımı getir....

Aman sayın Neptün atını nereden bulacağım…

Atım evimde, bulamazsan sen bilirsin …

Evin nerede?

Evim İskender'in başının altında der ve susar. Yeniden taş haline gelmiştir…

Yanıbaşımızda Yunanlılar, olsa olsa Atina'dadır, derler.

İtalyanlar da derler ki Roma’dadır, biliyorsun her yol Roma'ya çıkar.

Bizse mahzun, ya Anadolu, ya Türkiye…. 

Kızım Elife anne görev bize neden verildi ? Ne diyordu Halikarnas Balıkçısı ‘ Antik dönem ünlülerinin yarısından fazlası Anadoludadır. ‘Anne İskender başının altına ne koyardı ? Yastık elbet. Peki onun altına ‘ Evet şimdi buldum, yastığının altına da İlyada'yı koyardı. Homeros'un bu özgün eserini yanı başından eksik etmediğini ve geceleri yatmadan önce okuduğunu biliyoruz. Homeros'u bir çırpıda yeniden okumaya başlıyoruz. 13. bölümünde 20. satırda ‘Koca dağlar, ormanlar tir tir titredi ölümsüz ayakları altında Neptün'ün. Üç adım attı vardı Aigai’ye… Ünlü bir evi vardı Aigai’de… Orada tunç ayaklı atları koştu arabasına…

Mutlu deniz yol verdi… Arabanın altında tunç dingil bile ıslanmadı…
Ödevini yapmış öğrenci rahatlığıyla konuşmaya başladık. 

Bu Aigai bizim Yumurtalık. Neptün'ün atları ‘ Hippocampus’lar. Yani başı at, gövdesi ve kuyruğu balık olan yaratıklar. 

Bu yaratıklar Neptün'ün arabasını çekerlerdi. 

Kısacası Yumurtalık'ta Neptün'ün evi ama Hippocampus’lu mozaiği olan bir evi vardı.

Eski Yumurtalık şimdi nerede, binalar her yeri sarmış, en bunaldığımız günün gecesiydi, araştırma çadırımıza esin perimiz ‘Kaliope‘ ansızın geldi ve fısıldadı… Neptün tatlı suyuda sever tuzluyu da… tamam ev dere ile denizin birleştiği yerde. 

Ve nihayet mozaiği bulduk. Eros’lar balık tutmakta. Anavarza da şair Askhilus’un balık tutma üzerine bir şiir yazdığını ve bu şiir kitabının her sayfası için İmparator Markus Aurelius’dan bir altın aldığını da bilmekteyiz.

Hedefimizde hippocampuslar var. Nihayet görüldüler, balık kuyruğu ve at başı ile Neptün'ün istediği kadar varmış yani. 

Hippocampus’a hadi Neptün'e gidiyoruz… 

Hiçbir yere gitmiyorum… Yıllarca aranmadım… Neptün'ün aklına canı sıkılınca mı geldim… Yapma be Hipocamp şimdi Neptün'e ne diyeceğiz….

Not: Sayın Yumurtalık Belediye Başkanı Turgut ERİŞMEN ve ekibinin değerli katkılarına teşekkür ederim.