Mesajı “ Barış ve Kardeşlik “ olan bir mitinge niçin canlı bomba gönderilir?

Doğrudan halka saldırarak verilmek istenen uğursuz mesaj nedir?

Türkiye niçin, nasıl oldu da kendini Orta Doğu bataklığının içinde buldu?

Her yurttaş bu soruları kendine ve ilgili gördüklerine her ortamda sormalıdır!

Bu soruların cevapları alınmadan, asıl sorumlular kimdir, tespit edemeyiz.

“ Yönetim, Öngörüdür.”

Bu kanlı eylemin istihbaratı yapılamamış!

Diyelim ki haber alınamadı; peki, benzeri olan olaylar yaşanmadı mı?

Hatay-Reyhanlı, Diyarbakır, Suruç kıyımları olmadı mı?..

Bu örnekler göz önündeyken nasıl olur da önleyici tedbirler alınmaz!?

Ülkemizi yönetenler, vicdanlarıyla da hesaplaşarak, kendilerine sormalıdır:

“ Biz nerede yanlış yaptık da milletimizi Türk- Kürt; Alevi-Sünni;

Laik-Müslüman şeklinde kutuplaştırıp birbirinden nefret eder hale getirdik? “

“ Ne Ekersen Onu Biçersin “

Bu söz Hz İSA (a.s)’ye aittir; ve bir fıtrat yasasını haber vermektedir.

Nefret ekersen; kin, düşmanlık, kutuplaşma biçersin.

Düşmanlıkların çoğaldığı yerlerde fitne kazanları kaynar.

Fitne kötülük doğuran bir rahim gibidir yenilerini doğurur.

Ankara’daki katliam milletimizin bekasını hedef almıştır.

Bir kışkırtma eylemidir.

Ve dikkatlerden kaçmasın; bu eylem bir sonuçtur. Lanetlemek yetmez:

O kanlı sonucu doğuran sebepler doğru tespit edilmelidir ki tekrarı önlenebilsin!

* * *

Bölücü fitne binbir suratlı bir yaratık gibi çıkıyor karşımıza:

Şurada, etnik bölücü; ötede, alevi düşmanlığı; beride modernist fanatikliği;

orada, dinci bağnaz maskeleri takarak bölüyor birbirine düşürüyor insanlarımızı.

Bu tuzağa düşmemeliyiz.

Kanlı eylemleri planlayıp azmettirenleri lanetliyorum.

Öfke değil, sağduyu zamanıdır; bölmeyelim, bölünmeyelim.