ADANA ALTINKOZA'DA 13 KARA KARE HAFTASI

Gözler vizörden bakacak, görecek, parmak uçları bir nokta düğmeye basacak ve karelere, küpler, testiler, avuçlarda çamur fırfır dönerken Ürgüplü Refik Başaran'ın türküleri ile dolacak. Peri Bacaları, gündüz gördüklerini gece düşünecekler. Peri bacalarının gecesi gündüzü de karelerde komşu olacaklar. Nisan yağmuru ile ıslanmış erguvanlar karelerde ışıldayan inci tanelerini karelerinde gören AFAD üyesi fotoğraf sanatçılarının karelerini birdenbine takla atan kara kaderleri rengarenk hayallerini kazanıverdi. 13 kara kare kaldı.13-karakalem-

Bu olaydan sonra, her yıl düzenli olarak 13 AFAD üyesi ve fotoğraf kursiyesi anısına 13 KARE sanat günleri düzenlenmektedir. Adana Altınkoza A.Ş.'nin bünyesinde sanat etkinlikleri içinde değerli fotoğraf sanatçısı ve öğreticisi Ortopedist Dr. Haluk Uygur yönetiminde ve sanat danışmanlığında bu yıl 6-12 Kasım günlerinde Mehmet Emin Arıcı koordinatörlüğünde 14'üncüsü yapıldı 13 KARE Sanat Günleri'nin. Hem de sanatın her dalından öncülerinin katılımıyla. Kendisi ile yirmi beş yıl kadar önce yayın yönetmenliğini yaptığım dergide röportaj yaptığımız Fotoğraf sanatçısı Sıtkı Fırat, 55 yıllık arkadaşım dost Gültekin Çizgen, İzzet Keribar fotoğraf sergileri, Özcan Ağaoğlu, Ara Güler ve Mehmet Baltacı arşiv fotoğraf sergileri... Konserler, gösteriler, konuşmalar, söyleşiler...

Ve Orhan Kemal’in oğlu Işık Öğütcü'nün babasının adını taşıyan okulundaki söyleşileri, sohbetleri...

Genco Erkal, Firuzan, Esin Çelebi ve bir çok konuşmacılar.

Sanatın bütün dallarında bir hafta boyunca 13 KARE adına, anısına çok başarılı sanat günleri, gündüzleri,geceleri. Adana Büyükşehir Belediyesi fuayesinde Adana'nın değerli geleneksel sanatçısı Mesut Dikel, İlham Enveroğlu, Ömer Faruk Öztürk'ün husn-i hat, münyatür, resim ve heykel sergileri...

Sevgili Ortopedist Dr. Haluk Uygur Hoca’nın yorulmaz bedeni, bitmez enerjisi. Bazen takılırım kendisine, sanat yönünden değil, meslek yönünden. Halk arasında hani rastgele konuşan için derler ya, "dilin kemiği yok ki..."

“İyi ki yok” derim, doktora, "Ya dil kemikli olsaydı!. Kırılınca nasıl alçıya alacaktınız ağızın içinden oynayıp duran dili!.."

Efendim, bendeniz de 13 KARE sanat günleri içinde her gün iki okula gittim hafta boyunca. Okulların yöneticileri ile, öğretmenleri, öğrencileri ile sohbetler yaptık, kaligrafi çalıştık, bazen çalışma masasında kağıda mürekkep hokkasını devirdik, ellerimiz mürekkeple boyandı.

Bu hızlı, saatlı koşuşturmada Altınkoza A.Ş'nin sağladığı bir kolaylık vardı. Direksiyonda Biyolog Atilla, asistan olarak da Kimyager Burçin.

Kara talihin kara kareleri anısına düzenlenen sanat ve kültür haftasının her anında sanata, kültüre ve sanatçılara desteği ve güler yüzlü duruşu ile haftanın güvencesi olmuştu. Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz. Sanatçılarla ve sanat sever Adanalılarla elele yürüdü Abidin Dino Parkı’ndan 75. yıl Sanat Galerisi’ne kadar...

Hava, Adana havası.. Güz mevsiminin tam ortasında Adana. Güneşin önünden kurşunî bulutlar çekiliverince gözlerde güneş gözlükleri, ceketler omuzda.. Kazaklar bile "haddini aşıyor."

İkindiden sonra Toroslar’dan Çukurova üstüne koyu kurşunî "Peyme gusi bulut yığınları... Toros boğayı gene" kızdırdılar ki, büyük gümbürtüyle şimşeklerini çaktı Seyhan üstüne ,Adana üstüne. Saçak altlarında sağnak muhabbeti. Sağnak sonrası muhaliflere göre, gene Adana sele teslim oldu!.. 5 Ocak 6013'de kurtuluş yıldönümünü kutlayacak Adana.. Sele teslim olmak yok!

Doğa koşulları veya beklenmedik kara kaderlerin ardından doğan sanat eserleri, sanat, kültür etkinlikleri de sanatın, kültürün doğasındandır. Seyhan ırmağı üzerinde kurulu tarihî Taş Köprü'nün ırmak akışı yönünde, çok yakınındadır Adana Kültür Merkezi. Eski tarihî Adana Kız Lisesi'nin tarihî binasında... Adana, buradan da aydınlanıyor. Tarihî Taş Köprü'nün sorumlu emanetçisidir.

Bu o Taş Köprü ki, nelere nelere tanıktır.

Adana Taş Köprüsü, günümüzden 1700 yıl önce yapılmış. Yirmibir gözlüdür. Yirmi gözü açık, bir gözü kapanmış. O kapalı gözünün, vakt-i zamanında Çukurova'nın göz belası trahom denilen göz hastalığından kapandığı(!) söylenir!.. Taşköprünün üstünden 17 yüzyıldan beri, doğudan, batıdan, kuzeyden, güneyden ve de tersine krallar, kraliçeler, hükümdarlar, ordular, dostlar, düşmanlar, açlar, toklar, ırgatlar, ağalar, beyler ve gelin alayları... Ağıtlar, türküler, uzun havalar... Gurbet yolcuları... İyi bakınca görülür ayak izleri adamların, hayvanların ve yaylı arabaların, tankların ve postalların, çıplak ayakların, cadillacların, bisikletlerin... Ve de karıncaların ayak izleri.

Tarihî Kız Lisesi'ndeki 13 Kare gözlerinden görülürdü, kare kare.

Ve bu gözler, kare kare, Seyhan ırmağı üzerinde 17 yüzyıldan beri köprü kurmuş olan Taşköprü üzerinde, Kuvvâyı Milliyi ve Sinan Paşa'yı, Gazi Mustafa Kemal'i gördüler...

"Ferman padişahın, dağlar bizimdir" diyen Avşarlardan Dadaloğlu'nu, Misis Köprüsü'nde elindeki ölümsüzlük reçetesini ırmağa düşüren Lokman Hekim'in düşünceli ruh halini gördüler.

Karacaoğlan, omuzunda heybesi, sazı ve Elif'in eli elinde, Taşköprü'nün en büyük gözünün üstünde durdular, köprü korkuluğuna tutundular, baktılar. Seyhan ırmağı ayna tuttu Elif'e...

"Elif'in uğru nakışlı

Yavru balaban bakışlı

Yayla çiçeği kokuşlu

Kokar Elif Elif diye"

Sudaki karesi böyleydi Elif'in.

Ve Torosların, Antitorosların türkülerini, ağıtlarını, bozlaklarını Çukurova'nın uzun havasına, gazellerine karıştıran Seyhan ırmağı... 1700 yıldan beri, trahomdan biri görmez olmuş, yirmibir gözünden, "Ne aktığı belli ne akmadığı" geçip giden Seyhan ırmağı.. Irmağın kıyısındaki Tarihî Kız Lisesi binasından bakan gözler, Taşköprü’nün suda ıslanmayan gölgesini görürler...

Tarihî Kız Lisesi’ndeki 13 Kare odasından İnce Memet, Baba Evi, Cumhuriyet, Yaşar Kemal, Orhan Kemal ve de Gazi Mustafa Kemal Atatürk görülür...

Tekrar döneceğim Adana Taşköprüsü’ne. Köprünün iki başında gelip geçen her şeyden ve herkesten ücret alan iki şeytandan ahaliyi kurtaran Arap Bacıyla sohbet edeceğim...




Sayı 12(Ocak - Şubat 2013)

Bu yazı 4657 defa okundu.