Ancak bir hususa dikkat etmeliyiz; kutsal
metinler
“gökler’’
derken sadece fizik ev-
renden söz etmezler;
gök, mânâ alemini
de ifade eder. Görüldüğü üzere kutsal be-
yanlar, Gök katlarını (7 Gök), Gök kapıla-
rını ve Gök Ehli’ni haber veriyor. Göksel
varlıkların bazılarının adlarını da bildiri-
yor; Cin taifası, Melekler, Yüceler gibi...
Melek:
Hac, 75. Ayet:
“Allah meleklerden de,
insanlardan da elçiler seçer.”
Mearic, 4. Ayet:
“Melekler ve Ruh (Ceb-
rail), ona, süresi elli bin yıl olan bir
günde çıkabilmektedir.”
Secde, 5. Ayet:
“Gökten yere her işi O
evirip düzene koyar. Sonra (işler) sizin
saymakta olduğunuz bin yıl süreli bir
günde yine O’na yükselir.”
Kur’an’ı Kerim’de evrenin
yedi gökten
oluştuğu bildirilir. Müfessir S. Ateş şöyle
yorumluyor:
“Herhalde Kur’an’ın, yıl-
dızlarla süslü olduğunu belirttiği en
yakın gök (es,semau’d dunya), bizim
galaksimizi veya fizik evreni oluştu-
ran birinci göktür. Bunun ötesinde altı
gök daha vardır. Bu göklerin her biri-
ne mahsus melekler mevcuttur.”
“Bulutsuz bir gecede
gökyüzüne baktığınızda, her
yönde, küresel bir açılımla
sonsuzluk içinde uzanan ve
ışıldayan bir âlem
görürsünüz. Evren işte o
ışıkların yansıttığı renklerle
konuşur...”
Meleyi Ala/ Yüceler Meclisi:
Saffat, 8:
“O (şeyta)nlar mele-i a’layı
(yüce melekler topluluğunu) dinleye-
mezler; her yandan kendilerine (ışın-
lar atılır).
*Müfessir S.Ateş şöyle yorum-
luyor:”
Mele-i A’l â (yüce topluluk) da
gök ehli, meleklerin ve yüce ruhların
oluşturduğu topluluktur. Yere karşılık
olarak gök halkına Mele-i a’l â den-
miştir.
Burada dikkat çekici olan, meleklerden
ayrı olarak
“Yüce ruhlar”
dan da söz
edilmesidir.
Cinlerin Gökten Haber Çalması:
Cin Suresi, 1.Ayet:
“De ki: ‘Cinlerden
bir topluluğun dinleyip şunu söyledik-
leri bana vahyolundu:
Gerçekten biz
hayranlık verici bir Kur’an diledik.”
Cin, 8.Ayet:
“Biz göğe gerçekten do-
kunduk da onu titiz ve güçlü bekçi-
lerle ve kayıp giden ışınlarla/alevlerle
doldurulmuş bulduk.
Cin, 11.Ayet:
“Şu
da bir gerçek ki, bizden hayra yöne-
lenler/barışçılar vardır; ama bizden
başka türlü olanlar da vardır...”
Hicr, 16-18 ayetler:
“Andolsun biz gök-
te burçlar yaptık ve onu bakanlar için
süsledik ve onu her kovulmuş şeytan-
dan koruduk. Ancak kulak hırsızlığı
eden olursa onu da parlak bir ışın ko-
valar.”
Müfessir S.Ateş şöyle yorumluyor:
“Allah, dünyaya en yakın göğü yıldızlar-
la süslemiş ve onu Allah’ın emrine baş
kaldıran, söz dinlemez şeytanlardan ko-
rumuştur. Şeytanlar (kötü cinler) yüce
topluluğun sözlerini işitemezler. İşitmek
için çabalayan şeytanların üzerine ışınlar
atılarak, meleklerin sözlerini duymalarına
engel olunur. Kur’an, şeytanların üzerine
salınan ışınlara
şihap
demektedir.”
“Ruhsal varlıklar olan cinlerin, kendile-
rinden üstün olan melekler topluğundan
haber çalması mümkündür. Cinlere atılan
kıvılcımlar, onların yüceler âlemine yak-
laşmasını önleyen nurlardır.”
Çok Tanrılı İnanışlarda Gök Katları
Çok tanrılı inanışlarda da gök katlarından
söz edilmektedir. Asya Şamanizmi’nde,
Mayalar ve Aztekler’de ve Kızılderililer’de
göğün katlardan oluştuğuna inanılır, şa-
manların sahip bulundukları güce göre
(trans hale geçerek) semaya gidebildikleri
(uçuş yaptıkları) kabul edilirdi.
Değerli okurlarım “Göklerdeki şuurlular”
ve “Gök katları” konusu, zengin içerik
kullanımına uygun bir alan oluşturuyor.
Altınşehir Adana
’nın bize ayrılan sayfa-
ları, bu konuyu bir defada yazmaya ancak
bu kadarlık imkân tanıyor. Bir başka yazı-
mızda buluşmak üzere hoşçakalın.
“Gözlenebilen evren’de yüz milyardan fazla galaksi ve
trilyonlarca yıldız sistemi var. Bunların tamamının; üzerinde
şuurlu yaşam bulunmayan gaz ve kaya parçalarından ibaret
gök cisimleri oldukları, sonsuzluğun derinliklerinde öylesine
dolaştıkları söylenebilir mi?”
* GÖK / SEMA : İçinde gök cisimlerinin hareket ettiği sonsuz boşluk, uzay, sema, asuman, feza. 2. Yeryüzü
üzerine mavi bir kubbe gibi kapanan boşluk, gök kubbe, sema: Kozmos, Evren
* GÖK ADA: Milyarlarca yıldızdan, bulutsu ve gaz bulutlarından oluşmuş, Samanyolu gibi bağımsız uzay
adası, galaksi.
* PANTEİZM: Evrenin bütününü Tanrı olarak kabul eden felsefi görüş.
* Prof. Dr.S.Ateş, Kur’an Ansiklopedisi- 13 Cilt Sayfa, 153; MELE-İ A’L Â bahsi.
Şihap ( Müfessir Ateş’e göre) : Kayan yıldız gibi görünen yıldız değil ışınları yakıcı küçük cisimlerdir. Ancak
ayette anlatılan ışın, Mele-i ala’dan salınan manevi ışın (nur) olmalıdır.
fevziacevit@altinsehiradana.com
65