Page 31 - ALTINSEHİRADANA web

Basic HTML Version

Piyasaların canlanma vaktidir eylül, can-
dır; fiyakalı açılış konuşmaları ve alkışlarla
dinlemekten yorulduğumuz uzun nutuk-
lar ayıdır… Servis mervis ayıdır… Ve yeni
başlangıçlar zamanıdır elbette…
2012 Eylülü, değişen eğitim sisteminin
henüz bilinmedik ama öngörülebilen so-
runlarına gebe, malum 4+4+4 dizilişiyle
çıkıyor sahaya … “60 mı olsun 66 mı; ol-
sun mu, olmasın mı?” kafalar karışık; eği-
tim sisteminin yükseğindeki sorunlarıysa
her zaman güncel yerini koruyor, hemen
herkesin ileri demokrat olduğu bir mem-
lekette antidemokratik yapısına rağmen
YÖK, yok olmuyor, mesela…
Gündemi her an değişmeye hazır medya-
tik ülkemin eski sorunları kemikleşmeye
devam ederken ilk okulundan yükseko-
kuluna, bir de 2008 yılında alınan “yeni
üniversitelerin kurulması kanunu”yla,
Türkiye’nin her ilinde kağıttan ve beton-
dan müteşekkil- en az bir devlet üniversi-
tesi bulunmakta/kurulmakta, kimi “kam-
pus” sözcüğüne rahmet okuturcasına
derme çatma binalarda, kimiyse kağıt üs-
tünde hâlâ… Üniversitenin asıl sahipleri
olan öğretim görevlileri ve öğrencilerse…
Her kente en az bir üniversite! YÖK yaa!
Güzel kampanya, üstüne televizyonda ya-
rışma programları bile yapılabilir hatta…
Her kentte “en az bir üniversite” olmalı
mıdır gerçekten? Bir yerde akademik ya-
pılar oluşturmanın/açmanın tek gerekçe-
si akademik kaygılar değil midir? Çünkü
bu yapılar “Eflatun ve Aristo’nun hiçbir
politik ve dini baskı unsuru olmadan öğ-
rencileri ile felsefi tartışma yarattıkları
ortamdan esinlenerek günümüze kadar
evrensel ölçekte bağımsız ve tüzel kişili-
ğe sahip kurumlar olarak üniversite adı-
nı almışlardır. Üniversite felsefi tartışma
ortamında akıl sürecini duygusal sürecin
önüne alarak kişilerin olayları görerek ve
tartışarak farkına varılabilirliğini sağlayan
ortamlardır.” (1) Ancak, ülkemiz üniversi-
telerinin kalitesi her geçen gün düşmekte;
üniversiteler, siyasal ve ekonomik gerek-
çeler ve kaygılarla açıldığı için özünden
uzaklaşmaktadır güzel ülkemde.
Türkiye’de 2012 itibariyle 103’ü devlet,
65’i vakıf, 7 tanesi de vakıf meslek yük-
sekokulu olmak üzere 168 üniversite bu-
lunuyor. (2) Bunlardan kaçı “dünya üni-
versitesidir” dünyanın dört bir yanındaki
en başarılı, en zeki, çığır açıcı öğrencilerin
okumak istediği?..
Her kentte
“en az bir üniversite”
olmalı mıdır gerçekten?
29