Page 95 - ALTINSEHİRADANA web

Basic HTML Version

93
“Müziğin en iyi tarafı şu ki, sana çarptığın-
da acıtmaz.”
1970’lerde yükselen işsizlik, karneye bağ-
lanan gıda malzemeleri, yapısal uyum
politikaları ve IMF’in kıskacında boğu-
lan Jamaika (ne kadar tanıdık değil mi?)
Bob’ın sivri dilli sözlerine yansıyor, bu is-
yanı neşeli ritmlerle dans ettirerek yaşatan
Reagge de Bob Marley sayesinde dünya
müzik endüstrisinde yer ediniyordu. Üst
üste çıkan albümler, Avrupa, Amerika ve
Afrika turneleri ile sonradan birer marşa
dönüşecek olan ‘Get Up Stand Up’, ülke-
mizde anlamı bir türlü çözülemeyerek
‘Kadın yok ağlamak yok’ olarak algılanan,
aslında ‘Hayır kadın, ağlama’ anlamına
gelen ‘No Woman No Cry’ gibi şarkılarla
dünyayı sallamaya başladı. Hele ki ‘I Shot
The Sheriff ’ isimli şarkının Eric Clapton
tarafından icra edilmesi Bob Marley’i
uluslararası bir yıldız haline getirmişti.
Bob Marley artık isyanın kara bayrağı,
ırkçılığın, sömürünün, yoksulluğun, ada-
letsizliğin karşısında dans eden bir Afro-
Jamaika aslanı idi. Savaş ve sömürü karşıtı
tavırlarıyla milyonlarca insanın kalbini
fethederken, çıkarlarına ters düştüğü çev-
relerce iki kez suikast girişimine, bir çok
konserinin engellenmeye çalışılmasına ve
sürekli susturluma çabalarına maruz kal-
dı. Onlarca albüm yaptı, sayısız ödül aldı.
Kazandığı en önemli iki ödülden biri 1978
yılında Afrikalı insanlara yapılan insancıl
yardımlara ön ayak ve destek olduğu için
Birleşmiş Milletlerce verilen ‘Barış Madal-
yası’ idi. Diğeri ise anavatanı Jamaika’nın
en büyük ödülü ‘Merit’ idi. Ne yazık ki bu
ödülü eline alma şansı olmadı.
“Artık hep hayal ettiğimiz yeni bir başlan-
gıcı değil; hiç düşünmediğimiz mutlu bir
sonu istemeliyiz.”
Bob Marley, müzikten sonraki en büyük
tutkusu olan futbol oynarken ayak baş-
parmağında açılan yaradan dolayı deri
kanseri olmuştu. Parmağı kesilerek kurtu-
labilirdi aslında ama Rastafarianizm inan-
cına göre mezara tek parça girmeliydi, bu
yüzden parmağının kesilmesini istemedi.
1981 yılında durumu ağırlaşan Bob, son
günlerini anavatanında geçirmek için bin-
diği uçakta fenalaştı. Acil tıbbi müdahale
için Miami’ye inen uçaktan alınan Bob,
11 Mayıs 1981 tarihinde, henüz 36 yaşın-
da iken buradaki bir hastanede gözlerini
yumdu. Son sözleri oğlu Ziggy’ye söyledi-
ği ‘Para, hayatı satın alamaz’ oldu.
Yaşarken efsane olmayı başarabilen sa-
natçılardandı. Bilgeliğin, yeteneğin, ce-
saretin diplomayla, parayla, ünvanla de-
ğil, kişilik ve zekayla ilgili olduğunun en
büyük kanıtlarındandı. Sadece müzisyen
olarak değil, insan olarak da çok sevildi.
Reagge’nin, Rastafarianizm’in, barışın,
adaletin, iyiliğin simgesi olarak yaşadı.
Ölümünden sonra bile bıraktığı eserleri
ve adıyla bunlara hizmet etmeye devam
ediyor. Dünyanın bir çok kıtasında onun
adına festivaller düzenleniyor, albümleri
hala milyonlarca satıyor, felsefesi ve sözle-
ri kulaklarda çınlıyor, melodileri insanları
dans ettiriyor. Her ne kadar kapitalizm
tarafından (Che Guevara’ya yapıldığı gibi)
Bob Marley silueti, bayrağı ve hatta saçla-
rı içi boşaltılmış birer moda ikonuna çe-
virilmeye çalışılsa da mirası, dünyanın iyi
insanlarının yüreklerinde yükseliyor. Bob,
şimdi Zion’da otunu tüttürerek bize sesle-
niyor; “Get up, stand up for your rights...”
edipkuzeyakten@altinsehiradana.com
BOB MARLEY’DEN
DİNLEMEDEN ÖLMEYİN:
1. One Love
2. Soul Rebel
3. No More Trouble
4. Get Up, Stand Up
5. I Shot The Sheriff
6. No Woman No Cry
7. Revoluton
8. Could You Be Loved
9. Redemption Song
10. Iron Lion Zion
Bob Marley silueti, bayrağı ve hatta saçları içi boşaltılmış
birer moda ikonuna çevirilmeye çalışılsa da, mirası;
dünyanın iyi insanlarının yüreklerinde yükseliyor.