Bana Bir Sırrını Anlat
Diane, bu felsefeyle yaklaşıyor portrelerini
çekeceği kişilere. Kişinin sırrından yola çı-
karak çekiyor portrelerini. Onların yaşam
alanlarını paylaşıyor, bir sırrını soruyor,
sonra kendi bir sırrını anlatıyor. Deklan-
şöre dokunmadan önce, onların ruhlarına
dokunmuş oluyor. Diane, onları toplum-
da taktıkları maskeleri olmadan, en doğal
halleriyle, gözlerini kırpmaksızın objektife
bakarlarken çekebilmeyi başarabiliyor.
Geride bıraktığı fotoğraflarının ardından
en merak edilerek sorulan “Modellerini
böyle pozlar için ikna edebilmeyi nasıl ba-
şarabilmiş?” sorusunun yanıtı sanırım şu
cümlede gizli. “Bana bir sırrını anlat.”
“Birçok insan, yaşarken travmatik bir tecrübe edineceklerine dair çok korkarlar.
Portrelerini çektiğim bu insanlar, kendi travmaları ile doğduklarından,
hayattaki sınavlarını zaten geçmişlerdir.”
“Bir fotoğraf, bir sır
hakkındaki bir sırdır.”
Veda
Diane Arbus’un fotoğrafladığı bu grotesk
dünya, zamanla onu içine çekiyor ve daha
48 yaşındayken hap içerek ve bileklerini
keserek intihar ediyor.
Ölümünün hemen ardından, çalışmaları
Modern Sanatlar Müzesi tarafından ser-
gileniyor ve o zamana dek en çok ziyaret
edilen sergi ünvanını alıyor.
sebnemragiboglu@altinsehiradana.com
88