Page 60 - ALTINSEHİRADANA web

Basic HTML Version

H
er Müslümanın gönlünde ömür
boyu bir kez olsun hacca git-
mek, kutsal mekanlarda kutsal
saydığı şeylere yakın olmak arzusu yatar.
Belki de en çok istediği şeylerin başında;
Kâbe’ye daha yakın olmak, örtüsüne,
kapısına eliyle dokunabilmek, yüzünü
sürebilmek gelir... Bense, hep içini me-
rak ederim Kâbe’nin... Şimdi ne vardır
içinde? Nasıl korunur? Temizliği yapı-
lır mı? Yapılırsa kim yapar? Hatta biraz
daha ileri gider; Cahiliye (putperestlik)
döneminde var olduğu söylenen putla-
ra ne oldu? Hepsi kırıldı mı? İnsanları
kandıran bu şeyler, ne menem şeylerdi?
Neye benzerlerdi? diye de sorarım. He-
nüz bana kısmet olmadı ama hacca gi-
den veya Mekke’yi herhangi bir nedenle
ziyaret eden kişilere sorduklarımdan al-
dığım cevap, Kâbe’ye yaklaşıp örtüsüne
veya kapısına dokunmanın az kişiye, içi-
ni görmenin ise ancak parmakla sayılır
çok şanslı kişilere nasip olabildiğidir.
Yazı ve Fotoğraf:
S. Haluk Uygur
UZ GİTTİK
KÂBE’NİN KAPISINA
DOKUNDUM
Pergamon Müzesi’nde bulunan Kâbe kapısı
58