Karsantı’nın Elmasları; Tamrut, Hotalan, İşa


KARASAAladağ’da Bulunan Üç Kalenin Fantastik Bir Öyküsü

 

Günün yorgunluğunu atmak için kanepeye uzanmıştım ki kapım çalındı.. Tamrut telgraf göndermişti ve şöyle diyordu: ‘Adana büyük bir kötülüğün tehdidi altında… Kültürümüz yıkılabilir… Kraliçenin mührü çalındı… Kraliçe kimliğini kaybetti… Kraliçenin elmasları zarar gördü.’

***

Çukurova’yı çevreleyen kaleler yıllardır özellikle kentimizi karanlığın kötülüğünden koruyordu. Karanlık güçler kentimizin sokaklarının lambasını kırarak işe başlamıştı. Sonra caddelerimize çöp attılar. Engellilerimizin çıkacağı geçitlere arabalarını park ettiler. Yeşil alanlarımıza konut yaptılar. Sonra kültürümüze, sonra kutsallarımıza saldırdılar. Güç bela def etmiştik ki demek ki gene saldırıya başladılar.

***

Elmaslarımızın çalınmaması olumlu ancak kraliçe mührünü dolayısıyla kimliğini kaybetmemeli. Eğer kraliçe kimliğini kaybetmişse güzelim kalelerimiz birer taş yığınıdır. Kimliği bulunmalı yerine konulmalı. Yapamazsak vay halimize karanlık dünyanın kötülükleri kentimize yeniden saldıracak, köprülerimiz mi yıkılacak, sokak ve caddelerimiz mi kirletilecek, kimliğimizi mi değiştirecekler bilemiyorum…

Çocuklarımız ve kadınlarımız esir pazarlarında satılabilir de… Tamrut’a hemen gitmem gerekir.

En kısa yol Karaisalı üzerinden gitmek… Eğer Çatalan Barajı açılmamış olsaydı yol biraz kısalırdı. Karaisalı sonrası Kaledağ’dan kuzeye Hotalan’a girdim. Karanlık güçler Posyağbasan’ın bir kilometre kuzeyinde Hotalan üzerinden gelmiş olabilir. Hotalan Karsantı vadisinin güney kenarını koruyan, yuvarlak kenarlı iki katlı batıdan girişi olan bir gözlem kulesi. İkinci katta doğu ve batıda iki penceresi var. Batı penceresinden Tamrut, doğu penceresinden Meydankale görülür.

Soruyorum Hotalan’a:

-Tamrut’la sorunun mu var? Niye gelen düşmanları öldürmedin? -Evet aramızda bir rekabet var, ben gözlem kuleliğine mi layığım, kraliçe olmalıydım, ancak gene de Tamrut’un kimliğini kaybetmesini istemem.’ Olayın olduğu gün Hotalan’ın da karnı yarılmış, ziynetleri ortaya saçılmış. Varsaklar güç bela saldırganı def etmişler. Ancak saldırganlar Tamrut’a yönelmişler.

***

Saldırganlara İşa yardım etti mi ? İşa Kalesi saldırganlara karşı koyduğunu, gelenleri parapetlerden ok yağmuruna tuttuğunu, kapıya çok yaklaşanların üzerine *Slot Machicolation’undan kızgın yağ döktüğünü anlattı. Sivişli’den gelen köylülerin yardımıyla saldırganlar defedilmiş. Ancak saldırganların yanında Tamrut’un kimliği kitabesi yokmuş. 

-Yanı başındaki pınardan karanlık güçleresu verdiğin söyleniyor.-Doğrudur ancak mecbur kaldım. Her nekadar Tamrut’un bir “Slot Machicolation”ubile yoksa gene de onun kraliçe olmasınakarşı çıkmadım.

***

Hotalan_renkliTamrut’ta yas var; Ben Tamrut’um, gerçek kraliçe. Adana’ya, Karaisalı’ya, Karsantı’ya, Pozantı’ya inen yolların hakimiyim karanlık güçleri Çukurova’daki şehirlerimizden uzakta tutarım. Ancak İşa ve Hotalan düşmanla iş birliği yapıyor. Gövdeye asi kollar ve bacaklar gibialeyhime çalışmaktalar. Batıdaki gözlem kulesi Hotalan göremediğim Meydan Kalesinden gelen haberleri bana iletmemekte. Garnizonum İşa düşmana yanı başındaki kaynaktan su sağlamakta.

Düşman aniden güneybatı kenarımda belirdi. Zaten başka yerden gelemezdi. Paralel surlarımın dibine gelen güçlere okçularım burçlarımdaki okluklardan ok saldılar. Koç başlarının vuruşuna ortası göbekli taşlarım dayandı. Saldırganlara kapı üzerindeki korbellerden kızgın yağ ve taş attık. Kapıya girebilenlere yandan saldırdık. Tamrut Çukurova’nın elmasıdır. Pencerelerielmas şeklinde kesilmiş Çukurova’nın tek kalesidir. İçeri giren az sayıda düşman ortada etrafı çevrilerek yok edildi. Zaten *korbellerimden içe dönük olanları bu işeyarar. Kaçmaya çalışanların bazıları ağzıaçık sarnıçlara düştü, cesetlerini çıkarmakonları öldürmekten daha zordu.

***

Her şey uygun görülürken kötü haberinöbetçiler getirdi. Tamrut’un kimliği, kitabesio kargaşada çalınmış, elmas pencereleri zarar görmüştü. Kitabe ve elmas kraliçenin kimliğidir, onurudur ve mührüdür… Kraliçenin 1233 yılında doğduğu, Namrun Beyinin himayesinde olduğu yazılmaktaydı.

Onun yokluğunda kaleler bir taş yığınıdır. Askerler birer ameledir. Kraliçebir cariyedir. Karanlığın kötülülükleri tüm Çukurovayı saracaktır.

İşa’nın ifadesine göre saldırganlar kaçarken yanlarında kitabe yokmuş. Kalenin hemen altındaki derenin kenarında kitabenin kırıklarına rastlıyoruz. Ne yapmalı? Kraliçeye ne diyeceğiz? Kraliçe yüzlerce yılın deneyimleriyle yüzüme baktı ve;“ Cümlelere göm yazar beni, Dizelere göm şair beni.” dedi.

---

Bilgi:

Slot Machicolation: Kale duvarlarındaiç yanı geniş, dış yanı dar delik.

Korbel: Sur’un duvarlarından dışarıdoğru çıkan, taç görünümlü çıkıntı.

Tamrut Kalesi: Kale Karsantı (Aladağ) Vadisi’ni uzunlamasına çevreleyen sertkayalıklar üzerine kurulmuştur

İşa Kalesi: Aladağ’ın güney batı kenarına kurulmuştur. Karsantı (Aladağ)’dan Gerdibi’ne 25 km., Adana’ya 58 km. uzaklıktadır. Küçük yoğun yerleşimalanları Karsantı (Aladağ)’nın en yüksek tepelerine kurulmuştur. Bu yapıların oturum alanları 12x14m.’dir.

Hotalan Kalesi: Karaisalı kuzeyi Aladağ’ın batısı.Dergimizin çıkış tarihi olan 1 Ocak 2012 itibari ile 1 Şubat 2012 tarihleri arasında yeterli çoğunluğun sağlanması halinde hafta sonu olmak koşulu ile kalelere ziyarete gidilecektir.




Sayı 6 ( Ocak - Şubat 2012 )

Bu yazı 11314 defa okundu.