Yaşama Yeniden Dönüş Reenkarnasyon

 Bölgemizde yeniden yaşama dönüş inancına sık raslanıyor.

 

Önceki yaşamında trafik kazasında yaşamını kaybeden D.N.Ö.’nün, ölümünden yedi gün sonra tekrar doğduğu anlatılmıştır. İlk yaşamındakicid_037B78C6-8F52-49D7-9ACA-FE08B805B85F babası, D.N.Ö.’nün ölümünün altıncı günü rüya görmüş ve rüyasında ermiş bir kişi, ölen oğlunun Samandağ’da tekrar doğacağını söylemiştir. Bu rüya sonrasında ilk yaşamındaki annesinin dayısı, Samandağ’a giderek yeniden doğan çocuğu bulmuş. Çocuğu bulan dayı, ilk önce çocuğun başına bakmış. Çünkü kazada başının arkasından büyük bir darbe aldığı bilinmekteymiş. İlk aile ile şimdiki aile bu olay öncesinde tanışmadıkları halde, bu olaydan sonra sık sık görüşmeye başlamışlar. D.N.Ö., konuşmaya başladığında geçmiş yaşamından bazı olayları anlatmaya başlamış. Ancak ilk yaşamındaki olayları anlattığında, ilk yaşantısındaki annesinin üzülmesi üzerine son bir yıldır eski yaşamından bahsetmediği söylenmiştir. Hatta ilk yaşamında, tavuklarını çalmaya çalışan köpeği nasıl vurduğunu anlatırken annesinin bayıldığı söylenmektedir. D.N.Ö. doğduğu zaman başının arkasında büyük bir darbe gibi görünen bir ezik varmış (Türk, 2005, 273).

 

 

Önceki yaşamında Halep’te Arap emirinin kızı olduğunu, kocasının çok zengin olduğunu, kendisine ait hizmetçilerinin bulunduğunu söyleyen N.A., bir gün kocası ve kayınvalidesiyle çarşıya gittiğini ve eve dönerken kendisini sevmeyen kayınvalidesiyle tartıştıklarını, kayınvalidesinin kendisini Asi nehrine iterek öldürdüğünü anlatmaktadır. Kocasının da kendisini kurtarmak için Asi nehrine atlamış olduğu ve şu andaki annesinin kendisini sudan çıkarttığı hatırladığı en son şeydir. Adana’da doğan N.A. iki yaşında konuşmaya başlamış, ilk söylediği şeyler, çocuklarının ismi olmuştur. Sonraki yaşamında N.A, Hıristiyanlara karşı bilmediği bir nedenle aşırı ilgi duymaktadır. Önceki yaşamındaki kaza anıyla ilgili şeyler anlatmakta ve çocuklarını çok özlediğini söylemektedir. Doğduğunda memelerinin şiş olduğu ve onlardan süt geldiği, saçının uzun olduğu ve kulaklarının kapalı olduğu anlatılmaktadır. Annesi, kızı doğmadan önce bir falcıya gittiğini, tespih falına bakan falcı kadının “Bir kız doğuracaksın, bu kız Haleplidir, zengin ve tanınmış bir ailenin kızıdır” dediğini söylemiştir. Ayrıca N.A., ikinci yaşamında 13-14 yaşındayken eski yaşamındaki kayınvalidesini rüyasında gördüğünü ve onun kendisinden özür dilediğini, oğlunu da kaybetmiş olduğunu söylediğini anlatmıştır (Türk, 2005, 266).

 

Yukarıda anlatılanlar Samandağ’dan Mersin’e kadar olan bölgede özellikle Nusayriler (Arap Alevileri) arasında sıklıkla duyduğumuz reenkarnasyon (yeniden doğuş)örneklerinden bazılarıdır. Reenkarnasyon; tenasüh, yeniden doğuş, dirilme, ruh göçü anlamına gelen bir sözcüktür. Bir insanın öldükten sonra ruhunun yeniden başka bir bedende dünyaya gelmesi ve bu sürecin ruh, kemale erene kadar (eğitilmiş bir varlık olana kadar) devam etmesi demektir (Hançerlioğlu, 2000, 639).

 

 

 

 

Yeniden Doğuş Birçok Kültürde Var

Yeniden doğuş, Antik Yunan’da ruhun dönüşümü, Hint dilinde kötülük yapan insanların ölümünden sonra hayvan biçiminde doğacağı, eski Mısır’da ölen insanların ödül ve cezalara göre yeniden dirileceği, Budizm’de ise kötülükleri terk edip Nirvana’ya ulaşıncaya kadar yükselip alçalarak ölüm ötesindeki yaşama ulaşması biçimindedir.

 

Reenkarnasyon inancı eski Türk inançlarında da vardır.

Moğollar, ruhun,

bedenden bedene geçtiğine inanmışlardır.

 

Reenkarnasyon inancı eski Türk inançlarında da vardır. Moğollar, ruhun, bedenden bedene geçtiğine inanmışlardır. Türkiye’de yaşayan çeşitli inanç biçimleri içerisinde bu inancı en canlı ve en yoğun yaşayan etnik grup Nusayrilerdir. Ayrıca İsmaililer, Dürziler ve Yezidilerde de reenkarnasyon inancı vardır.

 

Nusayri Öğretisine Göre; Mümin Son Aşama Olan

“Nur” Haline Gelinceye Kadar Yedi Defa Yeryüzüne Gelir

7 Kere Yeniden Doğabilirsin

Ruh göçü, geçiş unsuruna göre isimler alan ve sonsuza kadar süren bir inançtır. Bu nedenle ölüm bir yok oluş değil, bir halden diğerine geçiştir.

Nusayri öğretisine göre mümin için şekil değiştirmek yedi ile sınırlıdır. Mümin son aşama olan “nur” haline gelinceye kadar yedi defa yeryüzüne gelir yani doğar. Bu yüzden her insan bitki veya hayvan olarak dünyaya gelmemek ve gelecekteki yaşamını garantiye almak için günahlardan uzak durmalı, yaşamını iyi insan olarak sürdürmelidir.

Çeşitli aşamalardan geçen her insan, sonunda “kemale erer” ve insanlığa kurtarıcı bilgiler veren rehber varlıklara dönüşür.

Bu nedenle yeryüzünde canlı olan her şey, Nusayriler için insan gibi değerlidir.

Kaynağı Kur’an-ı Kerim

Nusayrilerdeki reenkarnasyon, içerik ve anlam olarak eski Hint inançlarındakine oldukça benzer görülse de, Nusayriler bu inancın asıl kaynağının Kur’an-ı Kerim olduğunu savunmaktadır. Nusayrilere göre Kur’an-ı Kerim’deki bu konu ile ilgili ayetler: Rum Suresinin 11. ve 27., Yunus Suresinin 4.,6., ve 34., Neml Suresinin 11. ve 27., Bakara Suresinin 28., Necm Suresinin 42. ve 43., Vakıa Suresinin 60., 61., ve 62. ayetleridir. Nusayri inancına göre ruh göçü Bakara Suresinin 28. ayetinde şöyledir; “Nasıl Allah’ı inkar ediyorsunuz ki siz ölü iken sizi diriltti, ondan sonra O sizi öldürecek, tekrar O sizi diriltecek ve tekrar O’na döndürüleceksiniz”. Nusayri din adamlarına göre, bu ayetlerden dünyada yeniden bedenlenme yani reenkarnasyon olarak anlaşılır.

Bilimsel Olarak Açıklamak

Mümkün Değil...

Nusayriler; ruh göçünü gösteren veya kanıtlayan veriler olarak, yeni doğan bazı çocukların doğumdan hemen sonra konuşmasını; doğumdan önce ya da doğumun ardından insanların gördükleri rüyaları; bazen de çocuktaki yara, ameliyat izi gibi şeyleri sayarlar.

 

 

 

Yeni doğan çocuk, eğer konuşuyorsa genelde ona anne veya babasının kaşığıyla yemek yedirilerek konuşması engellenir. Çocuğa önceki yaşamından bahsetmemesi konusunda sıkıca öğüt verilir.

 

 

Bazen önceki yaşamlarındaki ailelerinin yanına gider, onları ziyaret eder veya tersi olur. Bebeklerin kırklı iken gülmeleri veya ağlamaları hep bir önceki yaşama olan özlem, bir önceki yaşamı anımsama olarak yorumlanır.

 

İlginç olan şey yeni bedende doğan ruh hem bir önceki yaşamını hatırlamakta hem de bedeninde ölüm biçimini açıklamayacak yara, ameliyat izi gibi işaretleri taşımaktadır.

Özellikle doğum lekeleri, yara izleri, vb gibi şeyler taşıyorsa davranışlarına ve konuşmasına dikkat edilir. Böyle olan kişiler bir önceki yaşamdan olan anne-babalarını, varsa eşlerini, kardeşlerini ve çocuklarını görmek istediklerini belirtir. Aile bunu anlayışla karşılar. Eski aile aranıp bulunur. Çocuğun bu aile ile görüşmesine izin verilir.

Özellikle Samandağ’da daha yoğun yaşanılan reenkarnasyon inancı Hatay, Adana, Tarsus’ta da sıklıkla görülmektedir.

(Türk, 2005:262-264, Batuman, 2003: 45).

 

Bölgemizde sık yaşanan bir şey olmasına rağmen sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki; Dindeki bir çok olay gibi reenkarnasyonu da bilimsel olarak açıklamak mümkün değildir. Sadece bir inanç biçimidir.

 

KAYNAKLAR

1. Batuman Suzan. Adana Nusayrileri: Dini İnanışlar-Törenler-Halk Kültürü. Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Adana, 2003

2. Hançerlioğlu Orhan. İslâm İnançları Sözlüğü, Remzi Kitabevi, 3. Basım, İstanbul, 2000

3. Türk Hüseyin. Nusayrilik İnanç Sistemleri ve Kültürel Özellikleri. Kaktüs Yayınları




Sayı 8 (Mayıs - Haziran 2012)

Bu yazı 11120 defa okundu.