Eğitimde İki Yaka Ve Tek Adana

anakonu_12sf

Kuzey veya Güney

Adana veya Karşıyaka...

 

 

Seyhan nehri yalnızca bereket, yalnızca hayat ve yalnızca umut taşımaz Çukurova’ya. O kıvrıla kıvrıla akan nehir, bir kader çizgisi olur her iki yakaya, nerdeyse birbirine karşıt iki yazgı: Kuzey ve Güney Adana; pusulalar utansın yönünden!.. 

Şehrin birbirine bu kadar mı benzemez iki yüzü? Aşında, işinde, göçünde ve her bir şeyinde bir ikilik, bir birbirine benzemezlik… Bir tarafta gecekonduları, tarlaları, fabrikaları, çıkmaz sokakları, alın teri ve üniversitesiyle Güney Adana; öte yanda apartmanları,  bulvarları, sinemaları ve kredi kartlarıyla Kuzey Adana… Bir yanda sınava hazırlanan ak benizli dershaneli çocuklar, öte yanda tinerci, eli taşlı ya da kavruk işçi çocuklar…
Türkiye’nin doğusuyla batısı arasındaki fark ne ise, Adana’nın güneyi ile kuzeyi arasındaki fark da aynıdır neredeyse. Nerdeyse, bir köprü bağlar yüz yıl önceyle yüz yıl sonrasını... Gerçek bu kadar mı ikiyüzlüdür Adana’da?

 

 

Önce Tek Adana Vardı...

Karşıda da Karşıyaka...

 

Öteden beri güçlüyle zayıfı, güzelle çirkini ve zenginle yoksulu içinde taşıyordu Adana, her kent gibi... Ancak ne zaman aradaki makas açıldı, emeğe ve ekmeğe düşman uçurumlar oluşmaya başladı, sorunlar da büyüdükçe büyüdü… Önce tek başına Adana vardı, karşıda karşı yaka… Matematik hesabı şaşırdı en sonunda ve büyüyen sorunları bölmek için Seyhan’la Yüreğir’e ayrıldı Adana; yetmedi en sonunda Çukurova ile Sarıçam… Kenti dörde bölmekle sorunlar da bölünseydi keşke, ufalansaydı; olmadı: Adana iki yaka olarak kaldı ve makas açıldıkça açıldı, hesaba kitaba inat.
 Tarihsel ve ekonomik nedenlerle birbirinden kopan ve farklılaşan iki yaka, bir nebze olsun kültürle, sanatla, eğitimle bir arada tutulabilirdi belki, gecekondu kaldı onlar da… Bundandır karşı yakanın çoraklığı, Çukurova’nın ve fabrikaların bereketine inat. Bir kent ki, kuzeyi sosyal donatılarıyla yaşam alanı, güneyi alın terine yabancı, sanki çalışma kampı, göçmenlerin toplandığı… Göçün getirdiği yabancılık, çarpıklık, eğitimsiz kalabalık tüy dikti yaraya.

 

Vesaire... Vesaire... Vesaire... Ve Eğitim

 

İki yakanın ekonomisinde, ulaşımında, kentleşmesinde vs vs vs arasında fark neyse, eğitiminde de en az o kadar fark vardır. Ki, daha doğarken kaderiniz yazılır adrese dayalı nüfus kayıt sistemiyle; gideceğiniz okul bellidir, yapacağınız iş, başınıza gelecek işler yazılmıştır nüfus hanesine belli belirsiz. (Adrese dayalı nüfus kayıt sistemiyle mahallenizdeki en yakın okula kaydınız yapılır otomatik olarak. Sistem kâğıt üzerinde harikaysa da ancak mali portren kadarsındır hayatta.) İmkânı olanların tası tarağı toplayıp kuzeye taşınması biraz da bundadır; daha kentsel yaşam koşulları adına başlar içgöç, sürer, dışgöçe inat...
Güneyde kalabalık ve klimasız sınıfları, donanımsız okulları, yoksul velileri ve fani görevlerin kuzeysever genç öğretmenleriyle bir türlü tamamlanamaz alfabe, hep bir eksik kalır;  kaybedilen gençler, sıfırcı öğrenciler kara tahtadaki yerini alır… Kuzeyde kalabalıkları -kısmen- azaltılmış klimalı sınıfları, veli aidatlarıyla donatılmış okulları -yetmedi- özel okulları, umut taciri hormonlu dershaneleri ve A’dan E’ye beş harfin peşinde, sınav telaşında görece deneyimli öğretmenleriyle -kısmen- sınav galibi öğrenciler internet takibinde…  Ortada “iki tarafa da eşit mesafede durmaya çalışan” velisever sosyal devlet!  Ve sonuç: Eğitim başarı sıralamasında ortalama altı “tek” Adana; ülke genelinde sıfır ve birler içinde!
Türkiye’nin paraseverleri eğitimin kazançlı bir “sektör” olduğunu fark ettiklerinden beri “dershanesiz başarı olmaz” ın havariliğini yapmakta, tüketebilen ailelerin çocukları bir süre dershane çarkında oyalanmakta/yolunmakta, mümkün mertebe çoktan seçmeli müşteriler özel okullara postalanmakta… Şaşırtıcı mıdır özel okulların, dershanelerin, sınav kazanmışların kuzeyde toplanması?

 

Sıfır Bir... Tek Adana...

 

Söz uzar, zorunlu eğitim zorlanmaya, edip’se ikilemler içinde düzünden tersinden Adana’da pide yemeye devam eder, kıymalı-kıymasız. Kaderi pusulanın neresinde doğduğuna ya da neresinde yaşadığına bağlıdır; Adana’yı tümleyemeyen yerel yöneticilere,  siyasilere, piyasaya, katsayılara, okullaşmaya, okumaya… 1928 Harf Devriminden bu yana iller içinde liste başı olmalara inat, sıfırbire inat -Ankara’dan İstanbul’dan, yurt genelinden bakınca- ekonomiden eğitime her alanda alt sıralara iner “tek” Adana, karnesinde kırıklarla…

 

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Nedir ?

 

Kişilerin yerleşim yerlerine göre nüfus bilgilerinin güncel olarak tutulduğu, nüfus hareketlerinin her an izlenebildiği, MERNİS kayıtlarındaki TC Kimlik Numarasına göre kişiler ile ikamet adreslerinin eşleştirildiği bir kayıt sistemidir. E-okul ve e-kayıt işlemlerinde bu bilgiler kullanılmaktadır.




Sayı 4 ( Eylül - Ekim 2011 )

Bu yazı 5048 defa okundu.